Suudi Arabistan, “2030 Vizyonu” kapsamında hayata geçireceği projeler…

Umrede yılda 8 milyon ziyaretçi ağırlayan Suudi Arabistan'ın 2030 hedefi 30 milyon ziyaretçi. Kutsal topraklarda umre için yılda 8 milyon kişiyi ağırlayan Suudi Arabistan, "2030 Vizyonu" kapsamında hayata geçireceği projelerle bu sayıyı her yıl artırarak, 2020'de 15 milyona, 2030'da da 30 milyona çıkarmayı öngörüyor. Suudi Arabistan'ın, ülkenin petrole bağımlılığını azaltmak için 15 yıla yayarak uygulamayı öngördüğü sosyal ve ekonomik yenilik programı 2030 Vizyonu'nda, umre için yapılacak düzenlemelere de yer verildi. Ülkeye son 10 yılda umre için gelenlerin sayısının üç kat artarak, 8 milyona çıktığı belirtilen söz konusu programda, 2020 itibarıyla 15 milyon ziyaretçi için, vize başvuru işlemlerinin kolaylaştırılacağı, konaklama tesisleri ve hastanelerin kapasitesinin artırılacağı, ulaşım sistemi ağının güçlendirileceği ifade edildi. Sağlık, ulaşım, turizm altyapısının yenilenmesinin yanı sıra İslam Medeniyeti Müzesi'nin kurulması gibi hayata geçirilecek kültürel ve sosyal projelerle kutsal topraklara umre için gelecek ziyaretçi sayısının 2030'da yıllık 30 milyon kişiye ulaşmasının beklendiği kaydedildi. Hac ve umre için kutsal topraklara gitmek isteyenlere hizmet veren İkram Turizm'in yöneticisi Mustafa Sadık Dursun, yaptığı değerlendirmede, düzenlemenin, umreye gidenlerin sayısını etkileyeceğini söyledi. Türk halkının daha çok hac kotasının artırılmasını beklediğini belirten Dursun, "Bu konuda müjdeli haber halkımız tarafından beklenmektedir. Umreye gidecekler açısından, Suudi Arabistan'daki düzenlemeler kadar, ülkemizdeki ve diğer Müslüman ülkelerdeki ekonomik durum da etkilidir." diye konuştu.  

Aprel 28, 2016 3:49

Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre…

Hastalar ilaçlarını bırakırsa başta mide kanaması olmak üzere çok sayıda yan etkiyle karşılaşabilir. Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre, mide ilaçlarının hastaların yüzde 96'sında böbrek yetmezliğine neden olduğu haberleri üzerine bir açıklama yapan Türkiye Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, "Bu ilaçlar 2012 yılında 48 milyon kutu, 2015 yılında 60 milyon kutu kullanıldı. Bu ilaçları kullananların yüzde 96'sında böbrek yetmezliği oluştuğu haberlerinin hiçbir doğruluk payı yoktur" dedi. Amerikan Nefroloji Toplumu isimli bilimsel dergide, araştırmaya göre 5 yıl boyunca mide ilacı kullanan bireylerin kronik böbrek hastalığına yakalanma riskleri yüzde 28 ve böbrek rahatsızlığı yaşama olasılıkları da yüzde 96 oranında arttığı haberi ülkemizde sert bir tepkiyle karşılandı. Bu tür ilaçların son derece önemli olduğunu vurgulayan Türkiye Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, "Bu ilaçlar 2012 yılında 48 milyon kutu, 2015 yılında 60 milyon kutu kullanıldı. Bu ilaçları kullananların yüzde 96'sında böbrek yetmezliği oluştuğu haberlerinin hiçbir doğruluk payı yoktur. Bu Türkiye Gastroenteroloji Derneğinin resmi görüşüdür" dedi. Tek bir çalışmaya dayanarak böyle bir haber çıkarıldığını dile getiren İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Serhat Bor, "Bu çalışmanın çok sayıda zayıflıkları var. Bu ilaçlar yaşlı, genel durumu kötü, çok sayıda ilaç kullanan, kullandığı diğer ilaçlardan dolayı böbrek yetmezliği riski taşıyan hastalara verilmektedir. Bu ilaçlar, daha önce de değişik şekillerde suçlandı. Bunların neredeyse tamamından beraat etti. Bu ilaçların osteoporoz ve kemik kırığı yapıcı etkisi bile çok azdır, risk katsayısı 1,3'tür" diye konuştu. Ülkemizde vatandaşların yüzde 23'ünde reflü, yüzde 10'unda mide problemi olduğunu açıklayan Serhat Bor, şunları söyledi: "Bu hastalarımız bu tür asılsız haberlere itibar edip ilaçlarını bırakırsa başta mide kanaması olmak üzere çok sayıda yan etkiyle karşı karşıya geleceklerdir. Böyle bir haberin halk sağlığı açısından çok ciddi olumsuz etkileri olacaktır. Bazı hastalar bu ilacı gereksiz, bazıları daha uzun kullanmaktadır. Her ilaçta olduğu gibi bu ilaçları da doktorlarına danışarak kullanmaları gerekir. Uzman bir hekimle görüşüp gereken dozda ilaç kullanmaları gerekir." Haberi duyan hastaların bugün kendisine akın ettiğini ifade eden Bor, "Derneğimizin sanal sayfalarına da bu konuda çok miktarda soru geldi. Çok hızlı geri bildirimler yapıyoruz. Bu konudaki resmi görüşümüzü hastalarımıza yaymaya başladık" derken, hastalara da "Her ilacı dozunda ve süresinde kullanın. Her habere de itibar etmeyin" mesajını verdi.

Aprel 28, 2016 3:43

25 milyon dolarlık 55 adet tarihi eser operasyonu…

İstanbul'da piyasa değeri yaklaşık 25 milyon dolar olan 55 adet tarihi eser geçirildi. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Ataşehir'de bir rezidansa düzenlediği operasyonda 1 kişiyi yakaladı, 55 parça tarihi eser ele geçirdi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Kültür ve Tabiat Varlıkları Kaçakçılığını önlemeye yönelik çalışma başlattı. Polis ekipleri çalışma kapsamında şüpheli M.N.K.'yı (50) belirleyerek yaptıkları 1 aylık fiziki ve teknik takibin ardından 24 Nisan pazar günü Ataşehir'de bulunan bir rezidansa operasyon düzenledi. Ekipler 20. yüzyıl ressamı Nazmi Ziya Güran, Lazar Binenbaum ve 18. Yüzyıl ve 19. Yüzyıl'da yaşayan bazı Ermeni ve Rum ressamlara ait 18 adet tablo, 12 adet ahşap Edirnekari tekniğiyle yapılan tarihi eser, 2 adet Hilye-i Şerif, 2 adet ahşap sandık, 1 adet ahşap rahle, 1 adet bakır alem başı, 1 adet bakır sahan kapağı, 2 adet bakır tepsi, 1 adet yazma eserin orijinal varağı, 15 adet tarihi hat levha ele geçirdi. Evinde tarihi eserlerle yakalanan M.N.K. rezidansta yakalanarak gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen M.N.K. sorgulanmak üzere Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Şüpheli M.N.K. hakkında 5607 sayılı 'Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa' göre işlem başlatıldığı öğrenildi. M.N.K.'nın emniyetteki işlemleri devam ediyor. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri ele geçirilen malzemelerin incelenmesi için Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bilgi verdi. Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve Topkapı Sarayı Müzesi'nden gelen uzmanlar yaptıkları ilk incelemede eserlerin tamamının orijinal olduğunu belirledi. Eser hakkında detaylı bilgiye ulaşılabilmesi için eserlerin Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve Topkapı Sarayı Müzesi'nde incelemeye alınacağı öğrenildi. Polis ekipleri yaptıkları çalışmalar sonucunda hat sanatı ile uğraşan şüphelinin tarihi eserleri tek toplayarak Dubai ve Suudi Arabistan'da bulunan aracı kişilere satacağı o kişilerinde tarihi eserleri Avrupa'ya satmayı planladığını tespit etti. Polis ekipleri şüphelinin bazı tarihi eserleri satarak kazandığı parayla yeni eserler alabileceğini belirtti. Ekipler yapılan incelemede tarihi eserlere Türkiye'de paha biçilemediği belirterek, Avrupa ülkelerindeki tahmini satış değerinin minimum 25 milyon dolardan işlem göreceğini öne sürdü. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin rezidansa yaptığı operasyon polis kameraları tarafından kaydedildi. Polis ekiplerinin rezidansa girmesiyle başlayan görüntülerde ekiplerin evde arama yapması görüntülendi. Evde bulunan tüm tarihi eserlerin jelatinler içinde bulunduğu özenle kaplandığı görüntülere yansıdı.

Aprel 28, 2016 3:37

Teröristler dışarı!!!

HDP'li Encü'nün Uludere'de yaşamını yitirenleri hatırlatıp "Kolluk kuvvetleri tarafından katledilen tüm sivilleri, çocukları anıyorum" demesiyle başlayan kavgada AK Parti'li bir vekil Encü'ye 'teröristler dışarı' diye bağırdı. Yumrukların konuştuğu kavgada bazı kadın milletvekilleri arbedenin ortasında kaldı. TBMM Genel Kurulu'nda dün akşam Kolluk Gözetim Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Tasarısı görüşülüyordu. HDP Şırnak milletvekili Ferhat Encü söz alıp kürsüye geldi. Sözlerine "Kolluk kuvvetleri tarafından katledilen tüm sivilleri, çocukları anıyorum" diyerek başlayan Encü'ye iktidar partisi milletvekilleri "Kolluk kuvvetleri katletmez" diyerek tepki gösterdi. "Burada dile getirdiğimiz gerçekler sizlerin hoşuna gitmeyebilir" diyen HDP milletvekiline, AK Parti'li milletvekilleri "Dünyanın hiçbir parlamentosunda böyle bir konuşma olamaz. Senin hapishanede olman lazım" sözleriyle tepki gösterdi. Bir AK Parti'li millletvekilinin 'teröristler dışarı' dediği duyuldu.Encü ise konuşmasına son 4 ayda kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldıklarını, insanların, gözlerinin önünde kolluk kuvvetleri tarafından katledildiğini söyleyerek devam etti. TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın Encü'yü uyardı, kolluk kuvvetlerinin terörle mücadele ettiğini ifade etti. Bu arada AK Parti milletvekilleri ön sıralara doğru yürüdü, Encü ise "Siz beni, seçilen bir insanı terörist olarak itham  edemezsiniz. Haddinizi bilin. Sizden korkmuyoruz" diye karşılık verdi. AK Parti milletvekilleri bu kez kürsüye doğru yürüdü, kavganın büyümesi üzerine birleşime ara verildi.  Arada, AK Parti'li milletvekilleri ile HDP milletvekilleri arasındaki kavga yumruklaşmaya kadar vardı. MHP ve CHP'lilerin ayırmaya çalıştığı kavgada AK Parti'li Nevzat Ceylan Encü'nün oturduğu sıraya kadar gelerek üzerine yürüdü. Ceylan'ı engellemek isteyen HDP Grup Başkanvekili Çağlar Demirel ve bazı HDP'li kadın milletvekilleri arada kaldı.    

Aprel 28, 2016 3:30

İtalya’da özgürlük bayramı kutlanıyor

İtalya, 25 Nisan 1945’te Nazi faşizminden kurtuluşunun 71. yıl dönümünü, Özgürlük Bayramı adıyla törenlerle kutluyor. Başkent Roma’da sabah saatlerinde, Meçhul Asker Anıtı’nda düzenlenen resmi törene, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella, Cumhuriyet Senatosu Başkanı Pietro Grasso, Başbakan Matteo Renzi ve Savunma Bakanı Roberta Pinotti ile ilgili yetkililer katıldı. Törende anıta çelenk koyan Cumhurbaşkanı Mattarella, bayram dolayısıyla yaptığı açıklamada, halen direniş zamanı olduğunu ifade ederek, bu direnişe yol açan zalim savaşların, çatışmaların ve insani trajedilerin bugün Avrupa’nın sınırlarında, Akdeniz’de ve Ortadoğu’da yaşandığını kaydetti. Toplumun bir kısmı açlık ve sefalet içindeyken, diğerlerine özel barış olamayacağını dile getiren Mattarella, "Atalarımız, bize 71 yıl önce barışı teslim etti. Biz onun sesini duyurmalıyız. Şimdi bizi, bu barışı Avrupa Birliği içinde uyumu genişleterek sürdürme görevi beklemekte." dedi. Mattarella, Roma’daki törenlerin ardından ülkede 1944 yılında Nazi işgalinden ilk kurtarılan bölgelerden olan kuzeydeki Vercelli vilayetine bağlı Varallo Sesia’daki törenlere de katıldı. Bu arada, Roma’da Özgürlük Bayramı dolayısıyla yapılacak olan partizan yürüyüşü de katılımcıları ikiye böldü. Yürüyüşe İsrail karşıtı grupların da katılacak olması dolayısıyla Romalı Yahudi Tugayı etkinliğe katılmama kararı aldı.

Aprel 25, 2016 3:06

Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarih…

23 Nisan 1920, Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilân ettiği tarihtir. Atatürk, 23 Nisan 1924'te '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiştir. Bu tarihten 5 yıl sonra 23 Nisan 1929’da Atatürk bu bayramı çocuklara armağan etmiştir ve 23 Nisan ilk defa 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak da kutlanmaya başlanmıştır. 1979'da, yine ilk olarak altı ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşıdığımız bu millî bayramımıza, ortalama olarak her yıl kırkın üzerinde ülkeden gelen ve Türk çocuklarının misafiri olan yabancı ülke çocukları da katılmaktadır. Dünya’da çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke Türkiye’dir. Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir. Büyük önder Atatürk’ün düşüncesinde çocuklar, milletin geleceğidir. Onlara duyduğu sarsılmaz güvenin ve büyük sevginin ifadesi olarak, millî bayramımız olan 23 Nisanlar’ı çocuklara armağan etmiştir. Tarihimizin gurur dolu sayfalarının yeni nesillerce öğrenilmesi ve Türk Devleti’nin devamını emanet edeceğimiz yeni Cumhuriyet bekçilerinin bu bilinçle yetişmesi amacıyla 23 Nisanlar, önemli birer vesiledir. Milletimize ve bütün çocuklara kutlu olsun. Atatürk diyor ki: “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir”.

Aprel 23, 2016 4:00