Almanya Başbakanı Angela Merkel’den Türkiye açıklaması

22 May 2016 15:52

Xəbər 896 dəfə oxunub

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile Türkiye arasında Suriyeli sığınmacılarla ilgili varılan anlaşmanın hedefinin, insanların korunmasının yanı sıra sığınmacıların Türkiye’ye getirdiği yükün Avrupa ülkeleri arasında adil şekilde paylaşılması ve AB dış sınırlarının korunması olduğunu söyledi. Başbakan Merkel, Alman “Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung” gazetesine verdiği demeçte, Türkiye ile Almanya ve diğer AB ülkeleri arasındaki ilişkilere değindi. Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini bazı konularda hayal kırıklığına uğratıp uğratmadığı sorusuna karşılık, “Hayır, ben kendisini yıllardır tanıyorum. Nitekim İstanbul’daki Uluslararası İnsani Zirve’ye katılacağım ve Türkiye Cumhurbaşkanı’yla da tüm önemli konular hakkında konuşacağım. AB-Türkiye anlaşmasının hedefi, yükün adil şekilde paylaşımı ve AB ülkeleri dış sınırlarının korunmasıdır.” ifadesini kullandı. Sığınmacılarla ilgili anlaşmanın tüm tarafların çıkarına olup olmadığı sorusu üzerine Merkel, “Bunun Alman, Avrupa ve Türk tarafının da çıkarına olduğuna kesinlikle inanıyorum. Özellikle de savaştan kaçan ve insan tacirlerinin eline düşenlerin çıkarına. Türkiye, Avrupa’ya doğrudan komşu olan önemli bir partnerdir. Ayrıca Avrupa’da tam istediğim gibi ortak bir sığınmacı politikasına sahip olsak ve tüm Avrupa ülkeleri adil bir dayanışma gösterse bile böyle bir anlaşmaya ihtiyaç duyardık. Çünkü ancak bu sayede sığınmacıların ülkelerinden kaçma nedenlerini anlayabiliriz.” dedi. Merkel, sığınmacılara mümkün olduğu kadar kendi ülkelerinde kalmaları için imkan sağlanması gerektiğini ifade ederek “Türkiye, ülkedeki 3 milyon Suriyeli ile büyük sorumluluk üstlendi. Haklı olarak yükün paylaşılmasını istiyor. Sahillerinde büyük ölçüde insan kaçakçılığı yapılması ve hala insanların denizde boğulması Türkiye’nin de çıkarına olamaz. AB-Türkiye anlaşmasının asıl nedenlerinden biri de Ege Denizi’ni bu suçlulara teslim etmemek. Ve bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildi. Biz Avrupalılar sürekli dillendirdiğimiz değerleri ciddiye alacaksak sorumluluklarımıza da bağlı kalmalıyız. Hem sığınmacıları kabul etme hem de sığınmacıların ülkelerinden kaçış sebeplerine karşı mücadele etme konularında.” diye konuştu. Başbakan Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşüncelerinin ne olduğu sorusuna, “Psikolojik analizler yapmak benim görevim değil. Benim ve tüm siyasetin görevi de farklılıkları tespit etmek ve ortak yanları araştırmaktır. Almanya ve Avrupa’nın Türkiye ile yoğun şekilde işbirliği yapmasında açık çıkarlar vardır. Bu Türkiye için de geçerli. Almanya’da 3 milyon Türk asıllı yaşıyor ve Türkiye AB dış sınırlarına komşu bir ülke. Türkiye son yıllarda kayda değer ekonomik gelişme gösterdi. Türk Cumhurbaşkanı’nın da buna katkısı büyük.” yanıtını verdi. Türkiye’deki bazı gelişmeleri endişeyle izlediklerini kaydeden Merkel, “PKK bir terör örgütüdür. Biz, Almanların görüşü de bu yönde. Ancak bizler Kürt halkının da Türkiye’de eşit haklarla yerini almasını ve iyi bir geleceğe sahip olmasını istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Tüm ülkeler arasında karşılıklı bağımlılıkların bulunduğunu, yine de her zaman her ülkedeki olumsuzlukları gündeme getireceklerini ifade edenMerkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB’yi eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine de “Ben Türkiye’nin vaatlerini izlemeye yoğunlaşıyorum. Şu ana kadar hepsini güvenilir şekilde yerine getiriyor ve tabii ki Türk Cumhurbaşkanı’yla gelişmeleri görüşeceğim. Her halükarda Avrupa’nın da vaatlerini yerine getirmesi için sebepler görüyorum.” diye konuştu. Almanya’da Türkiye’ye yönelik bazı eleştirileri anlayıp anlayamadığının sorulması üzerine de Merkel, şunları kaydetti: “Tabii anlıyorum. Aslında bu eleştiriler Türkiye ile olan büyük çıkarların da bir işareti. Türkiye NATO içinde partnerimiz ve Suriye’deki krizi de yakından yaşıyor. Kilis’e düzenli olarak füzeler düşüyor ve sınırın bir kısmı da DAEŞ tarafından kontrol ediliyor. Bunun göz önünde bulundurulması gerekir. Her zaman birbirinin hakkında konuşulması yerine karşılıklı olarak oturulup konuşulması daha iyidir. Beni şaşırtan, bazı insanların başarısızlıklara sevinmesi. Başlangıçta böyle bir anlaşmanın yapılamayacağı, bu nedenle baştan hiç denemememiz gerektiği söylendi. Anlaşmayı yaptığımızda, bu işlemeyecek denildi. Artık Yunanistan’a yüzde 90 daha az sığınmacı geliyor. Yeni sorunlar ortaya çıktığında artık anlaşmanın gerçekten de işlemeyeceği söyleniyor. Ben böyle düşünüp çalışmam. Bu anlaşmanın uygulanması bir süreçtir. Gerekli şartlar henüz yerine getirilmediği için Türklere yönelik seyahat özgürlüğünün gerçekleşmesi gibi konular daha uzun sürecek olursa neler yapabileceğimize ve hangi adımları atacağımıza bakarız.” Başbakan Merkel, Türk vatandaşlarına getirilmesi planlanan vize serbestisiyle ilgili, “Vize serbestisi konusunda yıllardır konuşuyoruz. Taraflar 2013 yılında, bunun gerçekleşmesi için gerekli olan şartları içeren bir dosya hazırladı. Bunlar Türkiye’deki standartlarla ilgilidir ve bu ülkede değişiklikler öngörmektedir.” ifadelerini kullandı. Merkel, genel başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi ile Bavyera eyaletindeki kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin ve koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) de geçen yıl kasım başında, Türkiye ile varılan anlaşma, vize serbestisi ve Türkiye’deki sığınmacılara maddi yardım yapılması konusunda görüş birliği sağladığını hatırlattı. Angela Merkel ayrıca Almanya’da sığınmacıların kabul edilmesi konusundaki tartışmaların halkı kutuplaştırdığını ancak halkın büyük kısmının kendilerini desteklediğini söyleyerek sığınmacıların korunması ve mülteci yurtlarına yönelik saldırıların durdurulması için de polis sayısını artırdıklarını dile getirdi. Dünyada hala büyük tehditlerin, şiddetin ve çatışmaların yaşandığına dikkati çeken Merkel, “Endişeler kalıcı. Daha önce işsizlik sorunu ön plandaydı. Şimdi ise güvenliğimiz ve İslamiyet ile olan ilişkimiz. Her zaman, anayasamızın herkes için açık olduğunu ancak sorumlulukları da beraberinde getirdiğini söylemeliyiz. Mülteci yurtlarına yönelik saldırılar da yılbaşı gecesinde Köln’de yaşanan taciz olayları da yasaktır. İnsanlara daha fazla güven vermek için polis sayısını artırıyoruz. Geçmişin hatalarından ders alabilmek için, entegrasyonun daha iyi ve daha erken gerçekleşmesi için çaba harcıyoruz. Bu süreçlerin zamana ihtiyacı var.” şeklinde konuştu.

Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda

Pazar günü yapılan Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 73'ünü alarak cumhurbaşkanı seçilen ünlü komedyen Vladimir Zelenskiy'nin film şirketinde, usulsüzlük iddiasıyla inceleme başlatıldı.Pazar günü yapılan Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 73'ünü alarak cumhurbaşkanı seçilen ünlü komedyen Vladimir Zelenskiy'nin film şirketinde, usulsüzlük iddiasıyla inceleme başlatıldı.Zelenskiy'nin Kinokvartal adlı şirketinde inceleme başlatan Ukrayna Ulusal Yolsuzluklarla Mücadele Bürosu Müdürü Artyom Sıtnik, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, farklı sivil toplum örgütlerinden kendilerine gelen şikayetler üzerine inceleme başlattıklarını söyledi. Zelenskiy'nin geçen yıl devletten maddi yardım alarak çevirdiği 'Ben, sen ve onlar' adlı filmde sözleşmeye aykırı davrandığı şeklinde şikayetin olduğunu söyleyen Sıtnik, filmin, Ukrayna Devlet Sinema Ajansı ile yapılan sözleşmeye aykırı olarak, Ukraynaca yerine Rusça olarak çekildiğini, daha sonra Ukraynaca dublajının yapıldığını ifade etti. Artyom Sıtnik, konuyu mahkemenin karara bağlayacağını dile getirdi.Diğer taraftan, Zelenskiy'nin danışmanları yaptıkları açıklamada, Zelenskiy'nin göreve başlamasından sonra ilk olarak, yolsuzlukla mücadele kurumlarının yeniden yapılandırılacağını belirttiler.Zelenskiy'nin resmi olarak bir ay içinde göreve başlaması bekleniyor. Bu süre içinde, şimdiki Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, görevine devam edecek. Zelenskiy'e yakın çevreler, Poroşenko'nun bir taraftan Ekim ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerine yönelik kampanyalara giriştiğini, diğer taraftan da Zelenski göreve başlamadan önce onu zor durumda bırakacak icraatlar uygulamaya çalıştığını öne sürüyor.

Aprel 26, 2019 14:26

Türkiye, Rusya ve İran ABD’nin kararına tepki gösterdi

Suriye konulu toplantıda bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran, toplantının sonuç bildirgesinde ABD'nin Golan Tepeleri kararına tepki gösterdi.Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da düzenlenen 12. garantörler toplantısında, ABD'nin işgal altındaki Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanıma kararını kınadı.Toplantının 2. gününde taraflar nihai bildiri üzerinde uzlaşmak için ikili ve üçlü toplantılar düzenledi.Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhtar Tleuberdi, Türkiye, Rusya, İran, rejim ve muhalefet heyetinin bir araya geldiği ana oturumda kapanış bildirisini okudu.Bildiride tarafların Suriye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılıkları vurgulanarak, bu ilkelere evrensel olarak saygı duyulması gerektiği, kim tarafından, ne tür eylemlerle olduğu fark etmeksizin bu ilkelerin baltalanmaması gerektiğinin altı çizildi.Ortak bildiride, "Bu bağlamda (Garantör ülkeler) ABD yönetiminin işgal altında bulunan Golan Tepeleri'nde İsrail'in işgalini tanıyarak, uluslararası hukuku, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 497 sayılı kararını vahim biçimde ihlal eden ve Ortadoğu'da barış ve güvenliği tehdit eden kararını şiddetle kınadı." ifadesi kullanıldı.Komşu ülkelerin ulusal güvenliğini hedef alan ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruş sergileneceği ifade edilen bildiride, Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumla ilgili istişarelere devam edileceği, bu anlamda bölgedeki güvenlik ve istikrarın ancak Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyularak sağlanabileceği vurgulandı.  

Aprel 26, 2019 14:15

24. Ulusal Elektron Mikroskopi Kongresi’nde

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Tanrıöver, erkek beyninin kutucuklardan kadın beyninin ise alanlardan oluştuğunu söyledi.Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Tanrıöver, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen 24. Ulusal Elektron Mikroskopi Kongresi'nde "Her beyin hayata kadın beyni olarak başlar" konulu sunum gerçekleştirdi.AA'nın haberine göre; erkeklerin beyninin sol kısmının kadınlara göre daha gelişmiş olduğunu anlatan Tanrıöver, beynin sol kısmının matematiksel zekayı yansıttığını sağ kısmının ise duygusal zekayı gösterdiğini belirtti.Kadın beyninin sağ ve sol kısımlarının gelişme oranının dengede olduğunu dile getiren Tanrıöver, kadınların duygusal zekasının erkeklere göre daha gelişmiş olduğunu ifade etti.Kadınların erkeklere göre daha detaycı olduğunu ve beyninin sağ ve sol kısımlarını aynı anda çalıştırdığını vurgulayan Tanrıöver, şöyle devam etti: "Erkek beyni kutucuklardan oluşur ve bu kutucukların hiçbiri birbiriyle temas etmiyor. Hepsi farklı. Bir erkek konuşmaya başladığı zaman sadece bir kutucuğunu kullanıyor ve diğer kutucuklara hiç temas etmiyor. Bazı kutucuklar büyük. Örneğin benim eşimde kocaman bir futbol kutucuğu var. Erkeklerin iş kutucuğu ayrı, para kutucuğu ayrı, aşk kutucuğu ayrı. Buna karşılık kadınların da beyninde farklı yerler var ama kadınlarda kutucuklar yok. Kadınlarda alanlar var. Bu alanlar tel örgüyle bağlı. Bildiğiniz bir network. İş alanı, ev alanı, para alanı, çocuk alanı gibi her alan birbiriyle bağlı. Kadın beyninde tüm alanlar birbiriyle kontak halinde.Erkekler hiçbir şey düşünmeden saatlerce oturabilirken biz kadınların bir şey düşünmeden durduğu bir an yok. Kadın beyni hiç durmuyor. Erkekler bir işi beynindeki sadece bir düğmeyle yaparken kadınlar onlarca düğme kullanarak yapıyor. Aslında belki de işimizi zorlaştırıyoruz. Bir erkek ve kadına 'Bir şey içmeye gidelim mi?' sorusunu sorduğumuzda erkeğin vereceği cevap bellidir. İçeceği şeyi düşünür ve cevabını verir. Aynı şey bir kadın için hangi elbiseyi giyeceğinden hangi ayakkabı giyeceğine ne renk giyeceğine kadar birçok düşünceyle karşılaşır. Bunları düşünmekten kadınlar gittiği yerde ne içeceğini düşünemez. Kadınlar o kadar çok detaylandırıyor ki kendini yoruyor."  

Aprel 26, 2019 14:06

Dolar kuru 4-5 haftada 5.20’lerden 6’ya yaklaşırken, TL değer kaybetti

Dolar/TL, dün Merkez Bankası toplantısından faizlerin yüzde 24'te sabit tutulmasına karşın sıkı para politikasına ilişkin yumuşayan ifadeleri nedeniyle 5.98 üzerini gördü. Piyasalar, kur ve petrol fiyatlarındaki yükselişle enflasyon beklentisinin karamsarlaşmasına karşın faiz indirimini dışlamayan metin nedeniyle gelecek haftaki enflasyon raporu toplantısında açıklama bekliyor. 26 Nisan cuma günü dolar 5.94 ile açıldı ve günün ilk saatlerinde yarım puan değer kazanarak 5.95 üzerine çıktı.Dolar kuru, dün Merkez Bankası toplantısında faiz değişmezken 'ek sıkılaştırma' ifadesinin PPK metninden çıkarmasıyla sert yükseldi ve Türk Lirası varlıklar kayıp yaşadı.Uzmanlar metindeki değişikliklerin güvercin ve daha "gevşeme yanlısı" bir tonda olduğuna dikkat çekerken 5.89 olan dolar/TL bir anda 5.9820'ye kadar yükseldi. Dolar kuru 4-5 haftada 5.20'lerden 6'ya yaklaşırken, TL yılbaşından bu yana yüzde 10'un üzerinde değer kaybetti. Borsa İstanbul'daki kayıp yüzde 2'yi aştı, bankacılık endeksi ise yüzde 4'ün üzerinde geriledi. Merkez Bankası'nın toplantı metninde kur ve petrol fiyatlarının önceki dönemin aksine enflasyonu yukarı çeker hale getirildiği de öne çıktı. Enflasyon konusunda Merkez Bankası'nın önceki toplantıya göre daha karamsar olduğu anlaşılmasına rağmen neden güvercin mesaj verdiği de soru işaretleri uyandırdı.26 Nisan cuma günü dolar kuru 5.94 ile başladı ve günün ilk saatlerinde yarım puan değer kazanarak 5.95 üzerine çıktı. 5.95 Euro 6.63, sterlin ise 7.68 TL'den işlem görüyor.  

Aprel 26, 2019 14:02

Türk Hava Yolları’nın doğrudan uçtuğu Havana seferlerinde

1 Mayıs İşçi Bayramı'nı Küba da kutlamak isteyenler, Küba turlarına ve uçuşlarına büyük ilgi gösterdi. Bazı turlarda talepler nedeniyle kontenajanlar tükendi. Türk Hava Yolları'nın da doğrudan uçtuğu Havana seferlerinde de talep patlaması yaşanınca, birçok seferde yer kalmadı.1 Mayıs İşçi Bayramı yaklaştığı için Türkiye´den Küba'ya gidişlerde artışlar yaşanıyor. 1 Mayıs'ı Havana'da kutlamak isteyen Türkler'in ilgisi nedeniyle her yıl tur şirketlerinin her yıl düzenlediği Küba turlarına bu yıl da ilgi büyük oldu.1 Mayıs'ı kapsayan 10-13 günlük turlar 2 bin 700 ila 4 bin dolar arasında değişirken, bazı turlarda yoğun talep nedeniyle yer kalmadı. Havana'ya 1 Mayıs kutlamalarının yapıldığı Devrim Meydanı'nda yer almak için 1,000 dolayında Türk vatandaşının gideceği tahmin ediliyor. Küba'ya olan ilgi THY'nin Havana seferlerinde yoğun talep patlamasına yol açtı.Yoğun taleplerden dolayı 13 saat 10 dakika süren Havana uçuşlarında bilet fiyatları tek yönde business sınıfında 20 bin liraya kadar yükseldi.Türk Hava Yolları´nın 2016 yılı Aralık ayından itibaren 305 yolcu kapasiteli Airbus 330 tipi uçaklarla haftada üç sefer düzenlediği İstanbul-Havana-Caracas (Venezuela) uçuşlarında doluluk oranları yüzde 80´leri geçiyor. THY ile 2017 yılında sadece Havana çıkışlı 37 bin kişi uçuş yaptı. Geçen yıl ise THY´nin Havana´ya yolcu rakamının 50 bine ulaştığı tahmin ediliyor. 13 saat 10 dakika süren İstanbul-Havana uçuşu sonrası aynı uçak Venezuela´nın başkenti Caracas´a devam ediyor.Birçok Türk sadece Küba´yı görmekle yetinmeyip Küba'dan cruise gemileri ile hareketle Jamaika, Karayipler, Cayman Adaları gibi tatil merkezlerine de turlara katılıyor.  

Aprel 26, 2019 13:56

Rramazan öncesi gıda fiyatı araştırması

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Ramazan öncesi gıda fiyatı araştırmasını yayınladı. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar marketlerde geçen ay sonuna göre 6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 11 ürünün fiyatında azalış, 23 ürünün fiyatında ise artış olduğunu belirtti.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel  Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Ramazan öncesi gıda fiyatlarının seviyesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ramazana sayılı günler kala market fiyatlarına bakıldığında, geçen ay sonuna kıyasla 6 üründe fiyat değişimi görülmediğini, 11 ürünün fiyatının azaldığını, 23 üründe ise fiyat artışı olduğunu ifade eden Bayraktar, "Kırmızı mercimek, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve toz şeker fiyatında değişim yaşanmadı. Fiyat düşüşü yüzde 48 ile en fazla sivri biberde meydana geldi. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 35,5 ile yeşil soğan, yüzde 20,3 ile patlıcan, yüzde 19,3 ile salatalık, yüzde 16,3 ile ıspanak ve yüzde 14,8 ile kabak izledi." diye konuştu.Bayraktar, üretici fiyatlarında ise geçen ay sonuna göre 13 üründe fiyat değişimi olmadığına, 8 ürünün fiyatında azalma, 11 ürünün fiyatında artış olduğuna işaret ederek, "Fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 53,1 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 38,9 ile patlıcan, yüzde 30,8 ile salatalık izledi." ifadesini kullandı.  

Aprel 26, 2019 13:52

ABD, Venezuela’nın Houston’daki konsolosunu “istenmeyen kişi” ilan etti

Maduro, ABD'nin Venezuela maslahatgüzarı Todd Robinson ve bir diğer üst düzey diplomat olan Brian Naranjo'ya "askeri komploya" dahil olduğu suçlamasıyla ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre vermişti. ABD Dışişleri Bakanlığı, sınır dışı edilmesi talimatı verilen diplomatların Washington'daki Venezuela Büyükelçiliği maslahatgüzarı ve Houston'daki Venezuela konsolosluğundaki başkonsolos yardımcısı olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı ayrıca "Bu eylem Maduro rejiminin Caracas'ta ABD Büyükelçiliği maslahatgüzarı ve yardımcısını istenmeyen kişi ilan etme kararına verilen karşılık" dedi. Venezuela'nın sosyalist Cumhurbaşkanı Maduro, Pazar günü yapılan seçimleri kazanarak ikinci dönem için bu göreve seçilmişti.ABD, Venezuela'nın Washington Büyükelçiliği maslahatgüzarı ile Houston'daki konsolosunu "istenmeyen kişi" ilan etti.ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Venezuelalı maslahatgüzar ve konsolosun geri gönderilme kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.Nauert, bu kararın Vienna Anlaşması kapsamında aldığını vurgulayarak, "ABD Dışişleri Bakanlığı VenezuelaElçiliğindeki maslahatgüzarı ve Venezuela'nın Houston'daki konsolosunu istenmeyen kişi ilan etti. Bu kişilerin ABD'den ayrılması için 48 saat süre tanındı." ifadesini kullandı.Venezuela'da hafta sonu yapılan seçimlerin ardından ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela hükümetine yeni ekonomik yaptırımlar getirilmesini öngören başkanlık kararnamesini Pazartesi günü imzalamıştı. Kararname ile ABD vatandaşlarının Venezuela hükümetinin petrol ve diğer varlıklarıyla ilgili satış alacaklarına yönelik ticari işlemlere dahil olması yasaklanmıştı. Kararnameyle Venezuela hükümetinin kamu mallarını tasfiye etme yetkisi de sınırlandırılıyor.

May 24, 2018 15:51