Bu vebal bizim…

2 Fevral 2017 12:00

Xəbər 1768 dəfə oxunub

Malumunuz, Türkiye referanduma gidiyor.”Rejim değişikliği”  tartışmaları, “çift başlı yönetim olmaz” anlayışı kavramları arasında sıkışan siyasi ortam, birde Cumhurbaşkanının on günde meclisten geçen anayasa değişikliği paketini hala onaylamamış ve Resmi Gazete’de yayınlanmamış olması ile iyice çıkmaza girmiş görünüyor.Acaba ince bir tarih hesabı mı yapılıyor yoksa resmi olmayan anket sonuçlarında “Hayır”cıların çoğunluğu görüldüğü için yeni bir strateji mi belirlenmeye çalışılıyor hep birlikte göreceğiz.Terör gruplarının istilası altındaki ülkede birde ekonomik kriz sinyalleri baş göstermiş, Uluslararası Finans Kuruluşları ülkede yatırım yapmanın artık daha riskli olduğunu gösterir raporlarını yayınlamış, dış siyasette uygulanan politikaların bir bir çöktüğü anlaşılmış, neredeyse kavgalı olunmayan hiç bir ülke kalmamış bu kaos ortamında Olağan Üstü Hal Kapsamı’nda gidilen, ülkenin geleceğinin şekilleneceği seçimde milletin çoğu halen neden “Hayır” ya da neden “Evet” dediğinin farkında bile değil! Bırakın siyasi partilerin elle tutulur bir seçim propagandası yapmasını, her şey oldu bittiye getirilmek isteniyormuşçasına bir tutum sergileniyor.Halk, kaderinin çizileceği günü beklerken, Tv lerde sabah kuşağı kadın programlarıyla, öğlen kuşağı pembe dizilerle, akşam yayınlanan magazin haberleriyle ve geçim derdiyle yıllardır olduğu gibi hem uyuşturuluyor hem de havuz medyasının çoğunluğunda olduğu gibi gazete ve TV kanallarında neden seçim yapması gerektiği yerine, seçimini yaptıktan sonra nelerin değişebileceğine doğru ikna için bir algı politikası içinde düşünmemeye sevk edilir olmuş.Yazık ki yapılacak bir anayasa değişikliği ile ülkenin kaderi, tüm yetkileri elinde tutabilecek, kendisini yargılayacak mahkeme üyelerinin salt çoğunluğunu kendisinin seçeceği, mecliste milleti temsil edeceği söylenen 600 kukla vekilin  400 ünün onayıyla yargılanabileceği fakat aynı meclisi isterse Cumhurbaşkanın feshedebileceği gerçeğini ısrarla göstermeyenlere ve ısrarla görmek istemeyenlere sesleniyorum.Bu millet nice zorluklara göğüs germiş, şanlı tarihi boyunca sayısız savaşlardan mücadelelerden hakkı ile galip gelmiş, aç kalmış susuz kalmış yine de bağımsızlığından ve özgürlüğünden asla taviz vermemiştir, yine vermeyecektir.İster dış güçler olsun, ister tüm güçleri ellerinde saltanat sürmek için toplamak isteyenler olsun, bu millete söyleyeceğiniz yalanlar, oynadığınız oyunlar elbet yakanıza yapışacaktır.Elinizi vicdanınıza koyun ve tüm gerçekleri halka anlatın, anlatabildiğiniz kadar çok kişiye anlatın ki sizde bu vebalin altında kalmayasınız.

 

 

Bu vebal bizim…

Malumunuz, Türkiye referanduma gidiyor."Rejim değişikliği"  tartışmaları, "çift başlı yönetim olmaz" anlayışı kavramları arasında sıkışan siyasi ortam, birde Cumhurbaşkanının on günde meclisten geçen anayasa değişikliği paketini hala onaylamamış ve Resmi Gazete'de yayınlanmamış olması ile iyice çıkmaza girmiş görünüyor.Acaba ince bir tarih hesabı mı yapılıyor yoksa resmi olmayan anket sonuçlarında "Hayır"cıların çoğunluğu görüldüğü için yeni bir strateji mi belirlenmeye çalışılıyor hep birlikte göreceğiz.Terör gruplarının istilası altındaki ülkede birde ekonomik kriz sinyalleri baş göstermiş, Uluslararası Finans Kuruluşları ülkede yatırım yapmanın artık daha riskli olduğunu gösterir raporlarını yayınlamış, dış siyasette uygulanan politikaların bir bir çöktüğü anlaşılmış, neredeyse kavgalı olunmayan hiç bir ülke kalmamış bu kaos ortamında Olağan Üstü Hal Kapsamı'nda gidilen, ülkenin geleceğinin şekilleneceği seçimde milletin çoğu halen neden "Hayır" ya da neden "Evet" dediğinin farkında bile değil! Bırakın siyasi partilerin elle tutulur bir seçim propagandası yapmasını, her şey oldu bittiye getirilmek isteniyormuşçasına bir tutum sergileniyor.Halk, kaderinin çizileceği günü beklerken, Tv lerde sabah kuşağı kadın programlarıyla, öğlen kuşağı pembe dizilerle, akşam yayınlanan magazin haberleriyle ve geçim derdiyle yıllardır olduğu gibi hem uyuşturuluyor hem de havuz medyasının çoğunluğunda olduğu gibi gazete ve TV kanallarında neden seçim yapması gerektiği yerine, seçimini yaptıktan sonra nelerin değişebileceğine doğru ikna için bir algı politikası içinde düşünmemeye sevk edilir olmuş.Yazık ki yapılacak bir anayasa değişikliği ile ülkenin kaderi, tüm yetkileri elinde tutabilecek, kendisini yargılayacak mahkeme üyelerinin salt çoğunluğunu kendisinin seçeceği, mecliste milleti temsil edeceği söylenen 600 kukla vekilin  400 ünün onayıyla yargılanabileceği fakat aynı meclisi isterse Cumhurbaşkanın feshedebileceği gerçeğini ısrarla göstermeyenlere ve ısrarla görmek istemeyenlere sesleniyorum.Bu millet nice zorluklara göğüs germiş, şanlı tarihi boyunca sayısız savaşlardan mücadelelerden hakkı ile galip gelmiş, aç kalmış susuz kalmış yine de bağımsızlığından ve özgürlüğünden asla taviz vermemiştir, yine vermeyecektir.İster dış güçler olsun, ister tüm güçleri ellerinde saltanat sürmek için toplamak isteyenler olsun, bu millete söyleyeceğiniz yalanlar, oynadığınız oyunlar elbet yakanıza yapışacaktır.Elinizi vicdanınıza koyun ve tüm gerçekleri halka anlatın, anlatabildiğiniz kadar çok kişiye anlatın ki sizde bu vebalin altında kalmayasınız.    

Fevral 2, 2017 12:00