Seyfi Dursunoğlu: “Dünyanın hiçbir yerinde 84 yaşında birine televizyon programı teklifi gelmez”

17 Aprel 2016 20:00

Xəbər 1620 dəfə oxunub

Ekranların sevilen isimlerinden Seyfi Dursunoğlu, Habertürk’ten Ece Ulusum’a röportaj verdi.
“Elimde bir buket çiçek, Seyfi Dursunoğlu’nun kapısında sabırsızlıkla bekliyorum. Çocukluğum onun şovlarını seyretmekle, kimi zaman da onun taklidini yapmakla geçti. Bir gün muhabir olup onunla sohbet edeceğimi o yıllar tahmin bile edemezdim. Salonda heyecanla beklerken merdivenlerden indi, saçını düzelterek “Ah çocuklar yaşlanmayın, benden söylemesi. Saçımı boyayacaktım ama vazgeçtim” dedi. Elimi sıktı, elleri yumuşacık, gözleri pırıl pırıl… Çiçeği hemen suya koydurup karşıma oturdu. Ne yalan söyleyeyim, konuyu yaşlılıktan açınca boğazım düğümlendi, birkaç saniye uzunca inceledim. Dursunoğlu’nu ilk kez beyaz saçları ve gözlüğüyle görüyordum. Başta biraz endişeli gibiydi ama sonra “Artık bakmıyorum fotoğrafa da başka bir şeye de” dedi, sırtını yasladı. Önümde koskoca bir hayat tecrübesi, sözlerini önce elimdeki deftere sonra aklıma yazdım.

-Oynadığınız reklamı izleyen “Çok özlemişiz” diyor. Araya çok mesafe girdi…

Sevenlerim eksik olmasın, özlüyorlar. Bu mesafeyi ben kapris olsun diye koymadım. Kendime güvenim azaldı Ece. Çok hareketli bir sahnem var, o hareketi sergileyemezsem insanlar “Aa adama bak yazık, yaşlanmış kıpırdayacak hali yok ama hâlâ televizyonda” der korkusuyla gücüm azaldı. Eskisi gibi canlı olamıyorum. Bu yüzden televizyon programlarını kabul edemiyorum. Yoksa büyük kanalların biri gidiyor biri geliyor. Yaşıma hürmeten mi, işime hürmeten mi beni ikna etmek için gelip gidiyorlar bilmiyorum. Birkaç bölüm sonra “Yapamıyorum” deyip gitmek istemiyorum. Sevenlerimin özlemini gidermek için anca çok iyi bir format gelirse kabul ederim. Bir de ben yapacaksam canlı yayın yapmam gerek ama ondan da korkuyorum.

-Niçin?

Biraz müstehcenimdir, biliyorum kendimi. Ağzımdan bir şey kaçar, kanal kapanır. Zaten en çok kanal kapatan sanatçıyım.

-Sizin korkularınızın nedenini anlıyorum ama bunu kırmanın bir yolu olmalı…

Çok iyi proje onun yolu ama ortada bir şey yok. Avrupa’dan format alıp geliyorlar ama çok aptalca ve saçma. Yapımcı para kazanmak ve benim ismimi kullanmak istiyor. Benim tek problemim en iyisini yapmaktır. Bugüne kadar sadece para için hiçbir işe tamam demedim. Bu yüzden kazandım ve hâlâ devam edebiliyorum. Tahmin ediyorum ki dünyanın hiçbir yerinde 84 yaşında birine televizyon programı teklifi gelmez. Kirk Douglas yeri göğü inletiyordu, şimdi adam evinde oturuyor.
-Bunu hep dersiniz. Sizce neden böyle?

Bizde yaptığım işi henüz yapabilen olmadığı, yapanlar da çok kötü taklitlerim olduğu için insanlara hep beni hatırlatıyor. Taklit edenler yok olurken benim ismim daha da büyüyor. Dahası özlem artıyor… Sevenler yazıyor, şu neydi adı?

-Tweet?

Hah, evet o tweet’leri ve iletileri okuyorum. Çok memnunum.

-Şu tuvalet kâğıdı reklam filmi çok komik ve anlaşılıyor ki ortada bir metin yok. Metne bağlı kalmadınız değil mi?

Evet. Metin yazarı zorluk çekmiştir herhalde… İstediğin gibi konuşamıyorsun ki RTÜK’ten ötürü. Yoksa ben bir tane buldum ve çok beğendim. Beni seviyorsanız her zaman Maylo kullanın, ama daha ziyade gözünüzü silerken! Kabul etmediler, malum kafiyeli oluyor… Ay bırakmıyorlar insanı istediği gibi espri yapsın, kesip biçiyorlar.

-Bu da sizin şevkinizi kırıyor galiba?

Yoo, mühim olan zaten ürün sahibi ve onun endişeleri. Aslında kullansa komik olacaktı. Aman, ben paramı alayım onlar ne istiyorsa yapsınlar, bunu n’apiim.

‘TUTUCULARA DA İŞİMİ KABUL ETTİREBİLDİM’

-Esprileriniz akıllarda. Hatta biri Ajda Pekkan’a “Diline de mi botoks yaptırdın?” dediğinizi anlatıp gülüyordu. Bu kadar insana dokunmuş ve onların anılarında yer almış olmak size ne hissettiriyor?

Bu ne harika! Yaptığım işin benimsendiğini gösteriyor bu. Dediklerini hissediyorum, zaman zaman görüyorum. Yaptığım şeyleri benimsedikleri için hayatlarına giriyor. Sevmese kullanmazlar…

-Bu işte hiç haksızlığa uğradığınız mı?

RTÜK tarafından… Kadın kılığında çıkmama itiraz etti yıllar sonra. Kırgınlığım yok. Hem boş ver, ben unumu eledim, eleğimi astım. Zaten artık Huysuz olarak değil Seyfi olarak çıkıyorum. Müslüman bir ülkede böyle bir şovu bu kadar yıl yürütebilmek çok zor işti. Tutuculara da kabul ettirebildim, büyük keyif benim için. Neticede yapılan bir şaka, güldürü…

-Program yaptığınız zamanlardan beri bir tabuyu yıktığınız söylenir. Sizce günümüzde yıkılması gereken tabu nedir?

Tabu sayılmaz ama düşünce özgürlüğü hâkim olmalı… Kimseye zarar vermediği müddetçe insanlar fikirlerini söyleyebilmeli. Ben hiç söyleyemiyorum. Mesleğimin dışında hiçbir zaman siyasetle ilgilenemem, ilgilenmeyi de düşünmüyorum ve tehlikeli buluyorum. Aynı şekilde din ve spor… Fanatikleri aptalca itirazlar yapıyor…

-84 yılı ardınızda bıraktınız. Geriye dönüp baktığınızda duyduğunuz his nedir?

İyi ki yapmışım diyorum. Şov hayatına atılırken hep ne yapayım diye düşündüm. Güzel alaturka repertuvarı olan biriyim. Şarkıcı mı olayım yoksa komedyen mi olayım derken komedyenliğe karar verdim. Çünkü komedyen fiziğini de kaybetse işini kaybetmez. Onun ağzından çıkan mühim… Şarkıcı yaşlandıkça sesini, fiziğini en son da işini kaybediyor. Sahneye çıksam yine ortalığı birbirine katarım gibi geliyor bana…

-Huysuz Virjin diye biri var, sizin yarattığınız biri. Değiştirmek istediğiniz bir yanı var mı?

Olmaz olur mu? Ama bırakmadılar istediğim gibi konuşturayım, davranayım. Şimdi onları da burada söylemeyeyim. Eski kasetlerimi izliyorum, “Bunlar nasıl RTÜK’ten geçmiş?” diyorum. Çok müstehcen laflar ve olaylar var, hepsi yayınlanmış.

-Röportajlarınızda “Peruğumu çıkardığımda ben kendi hayatıma dönerim” dediniz. Nasıl kurdunuz bu dengeyi?

Kafamda o karakteri bir sanat ve ekmek parası olarak gördüm. Çok muhataralı bir iş olduğundan peruğumu çıkarır çıkarmaz Huysuz’la hiç alakası olmayan bir insan, yani esas kendim oluyorum.
Size hep yalnızlıkla ilgili sorular soruluyor. Bundan sıkılmadınız mı?

Vallahi sıkılsam da ne yapayım? 84 yaşında adamım, talibim çıkmıyor kız benim, çıkmıyor! O yüzden kendimi hep bir şeylerle meşgul ettim. Boş oturamam asla. Biraz önce yukarıda, bulduğum parçalarla battaniye yapıyorum mesela. Gazete falan okuyorum, sabah yürüyüş yapıyorum, bulmaca çözerim… Böyle geçiriyorum ömrümü.

-Ne olacak bu yaptığınız battaniyeler?

Evlenenlere hediye ediyorum. En son Seda (Akgül) evlendi, ona hediye ettim. Bayıldı… Bana ucuza geliyor evlilikler. (Yardımcısına dönüp) Ümit, ayol misafirlere bir şeyler ikram et. Adım çıkacak!

-Ben bir şey almayayım, çok teşekkür ederim.

Niye, kilo mu alırsın canım? Zayıfla, senin için diyorum. İki simit yiyeceğine yarım simit ye.

-Keşke iki olsa diyormuşum!

Aaa… Kızım sen en iyisi mi bir simitçiyle evlen, ancak doyurur!

-Girer girmez bana “Yaşlanmayın sakın” dediniz. Saçınızı boyamaktan vazgeçtiğinizi söylediniz. Neden?

Aslında bunun cevabını sen yaşlandığında kendi kendine vereceksin. Çok yakışıklı bir adamdım. Mahallede kızlar gözlerimi kapattırır kirpiklerime bakardı. Şimdi bakıyorum yoklar… Her şey deforme oluyor. Bir merdiven çıkıyorsunuz oflayıp puflayarak. Biraz yaşlılıktan, biraz da şişmanlıktan. Sen alınma şekerim. (Gülüyor.)

-Aşk olsun… Anlattıklarınız beni üzdü.

İnsana ölüm korkusu geliyor. Akşam odama yatmaya çıkıyorum. ‘Yarın sabah acaba aşağı inebilecek miyim?’ diye düşünüyorum hep, bir korku geliyor insana. İniyorum. İnsanlar yaşlılıkta başkalarına muhtaç olur, parasız kalır, sıhhatleri bozulur. Bugün hastalansam, en lüks hastanede süit açarım.

-Bundan sonra hayattan ne beklersiniz?

Sırada ölüm var, ne olacak? Kimseye muhtaç olmadan yaşayabilecek hale gelmek istiyordum, başardım. Şimdi çalışmasam da iyi yaşarım. Ben pahalı çalışırım. Mesela jüri üyesi olarak bir günde 50 bin TL alıyordum. Hülya Avşar Osmanlı dizisinde çalışıyor, haftada 60 bin TL alıyor. Gazinom da pahalıdır. Onun için de birikiyor herhalde.
-Neye göre zam yapıyorsunuz?

Ben yapmıyorum canım. “Ben çalışamam” deyince, artıracaklar. Onu bildiğim için naz yapıyorum, fazla para verince de “Hadi iyi madem” diyorum.
-Siz parayı seviyor musunuz yoksa pek kıymet vermiyor musunuz, hiç anlayamıyorum…

Kim sevmez? Ama para yokken seviliyor, samimi söylüyorum. Olduktan sonra değeri kalmıyor. Evliliklerdeki gibi, elde edince değeri kalmıyor

‘KOMEDYENLER ARASINDA BENİM ADIM HİÇ GEÇMEZ’

-Yetenek yarışmalarında sizi jüride görebilecek miyiz?

Jüri koltuğunda oturmadım, komik münakaşalar yaptık… Şimdikiler ben ne yapıyorsam aynısını yapıyor. Yeteneksiz insanlar. Kendileri bir şey yaratamadıkları gibi, var olan bir şeyi alıp kullanıyorlar. Kullanırken de “Allah razı olsun biz filancadan esinlendik” demiyorlar. Ay, bak nerelere geldik, içimdekini söyleyeceğim… Komedyenler arasında Cem Yılmaz, Beyaz ve Okan Bayülgen sayılıyor hep. İncelerseniz onların yaptığı her şeyde benden alınmış uçlar var. Ama komedyenler arasında benim adım hiç geçmez… Belki hatırlatmayı istemiyorlar. Birisi “Siz şovmensiniz, onlar komedyen” demişti. Öyle mi bilmiyorum..

‘İNŞALLAH BENİ YATAKLARINA ÇAĞIRMAZLAR’

-Hayatınız hep filme çekilmek istendi, siz pek yanaşmadınız.

Sorma, hâlâ var o teklifler. Şekerim, bir erkekle bir kadın geldi, ‘Film çekeceğiz’ dediler. İyi de benim 6-7 kere belgeselim çekildi. Herkes her şeyimi biliyor. Bu film macerası niye? Kabul edemeyeceğim. Dahası kuruş para vermiyorlar! 10 günümü nasıl vereyim onlara. Ben öyle her dakika gezemem. Şimdi de kontratta var, her yere çağırıyorlar beni. İnşallah yataklarına çağırmazlar!

-Bu kadar şeffaf olmak sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Şimdi özel hayat ya çok korunuyor ya da tamamen silinip atılıyor… Sanatçıysanız şeffaf olmalısınız. Saklanamazsınız, imkânı yok. Yine de en az bilinen benim diyebilirim. Eğer sanatçıysanız herkesin malısınız. Ben daha derli toplu yaşayıp sadece sahnede frapan olmayı tercih ediyorum. Ömrüm bunları idare edip çalışmakla geçti. Sanatçı olduktan sonra çok gezdim, eğlendim ya da hayatım çok güzel geçti diyemiyorum. Birçok şeyden fedakârlık yapmak zorunda kaldım. Şikâyetçi değilim; saygıyla anılmak güzel. Olaylarla basına intikal etmek benim için geçerli değil.

‘BÖYLE OLMASI GÜZEL…’

-Müstehcen şakalar, cinsellikle ilgili sohbetler ve Huysuz Virjin olarak “patavatsızlığınız”… İnsanlar sizi hatırladıkça çok saygı duyuyor, şakalarınızı kaldırabiliyor.

Sahneye çıktığınız zaman o espriyi yapacaksınız ki o parayı alabilesiniz. Söz ettiğiniz saygınlık benim ve Huysuz’un farklılığını insanların anlamasından geliyor. Zaten böyle olması güzel. O sahnedeki hallerimin normal yaşamda devam etmesi her şeyi ortadan kaldırır. Şimdi isim vermeyeyim ama çok tanınan bir kadın sanatçı, sözünü ettiğim çizgiyi ortadan kaldırıyor. Bir gün oturuyoruz kendisiyle, elbisesini sıyırdı, ayaklarına parfüm sıktı. Sırf öyle gündeme gelsin, ilginç bir şeyle konuşulsun, havalı olsun diye. Ayol bana kalırsa ayağı kokuyor gibi geldi!”

Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda

Pazar günü yapılan Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 73'ünü alarak cumhurbaşkanı seçilen ünlü komedyen Vladimir Zelenskiy'nin film şirketinde, usulsüzlük iddiasıyla inceleme başlatıldı.Pazar günü yapılan Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda oyların yüzde 73'ünü alarak cumhurbaşkanı seçilen ünlü komedyen Vladimir Zelenskiy'nin film şirketinde, usulsüzlük iddiasıyla inceleme başlatıldı.Zelenskiy'nin Kinokvartal adlı şirketinde inceleme başlatan Ukrayna Ulusal Yolsuzluklarla Mücadele Bürosu Müdürü Artyom Sıtnik, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, farklı sivil toplum örgütlerinden kendilerine gelen şikayetler üzerine inceleme başlattıklarını söyledi. Zelenskiy'nin geçen yıl devletten maddi yardım alarak çevirdiği 'Ben, sen ve onlar' adlı filmde sözleşmeye aykırı davrandığı şeklinde şikayetin olduğunu söyleyen Sıtnik, filmin, Ukrayna Devlet Sinema Ajansı ile yapılan sözleşmeye aykırı olarak, Ukraynaca yerine Rusça olarak çekildiğini, daha sonra Ukraynaca dublajının yapıldığını ifade etti. Artyom Sıtnik, konuyu mahkemenin karara bağlayacağını dile getirdi.Diğer taraftan, Zelenskiy'nin danışmanları yaptıkları açıklamada, Zelenskiy'nin göreve başlamasından sonra ilk olarak, yolsuzlukla mücadele kurumlarının yeniden yapılandırılacağını belirttiler.Zelenskiy'nin resmi olarak bir ay içinde göreve başlaması bekleniyor. Bu süre içinde, şimdiki Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, görevine devam edecek. Zelenskiy'e yakın çevreler, Poroşenko'nun bir taraftan Ekim ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerine yönelik kampanyalara giriştiğini, diğer taraftan da Zelenski göreve başlamadan önce onu zor durumda bırakacak icraatlar uygulamaya çalıştığını öne sürüyor.

Aprel 26, 2019 14:26

Türkiye, Rusya ve İran ABD’nin kararına tepki gösterdi

Suriye konulu toplantıda bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran, toplantının sonuç bildirgesinde ABD'nin Golan Tepeleri kararına tepki gösterdi.Türkiye, Rusya ve İran, Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da düzenlenen 12. garantörler toplantısında, ABD'nin işgal altındaki Golan Tepeleri üzerindeki İsrail egemenliğini tanıma kararını kınadı.Toplantının 2. gününde taraflar nihai bildiri üzerinde uzlaşmak için ikili ve üçlü toplantılar düzenledi.Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhtar Tleuberdi, Türkiye, Rusya, İran, rejim ve muhalefet heyetinin bir araya geldiği ana oturumda kapanış bildirisini okudu.Bildiride tarafların Suriye'nin toprak bütünlüğü, bağımsızlığı ve egemenliğine bağlılıkları vurgulanarak, bu ilkelere evrensel olarak saygı duyulması gerektiği, kim tarafından, ne tür eylemlerle olduğu fark etmeksizin bu ilkelerin baltalanmaması gerektiğinin altı çizildi.Ortak bildiride, "Bu bağlamda (Garantör ülkeler) ABD yönetiminin işgal altında bulunan Golan Tepeleri'nde İsrail'in işgalini tanıyarak, uluslararası hukuku, özellikle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 497 sayılı kararını vahim biçimde ihlal eden ve Ortadoğu'da barış ve güvenliği tehdit eden kararını şiddetle kınadı." ifadesi kullanıldı.Komşu ülkelerin ulusal güvenliğini hedef alan ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruş sergileneceği ifade edilen bildiride, Suriye'nin kuzeydoğusundaki durumla ilgili istişarelere devam edileceği, bu anlamda bölgedeki güvenlik ve istikrarın ancak Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyularak sağlanabileceği vurgulandı.  

Aprel 26, 2019 14:15

24. Ulusal Elektron Mikroskopi Kongresi’nde

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Tanrıöver, erkek beyninin kutucuklardan kadın beyninin ise alanlardan oluştuğunu söyledi.Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gamze Tanrıöver, Trakya Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen 24. Ulusal Elektron Mikroskopi Kongresi'nde "Her beyin hayata kadın beyni olarak başlar" konulu sunum gerçekleştirdi.AA'nın haberine göre; erkeklerin beyninin sol kısmının kadınlara göre daha gelişmiş olduğunu anlatan Tanrıöver, beynin sol kısmının matematiksel zekayı yansıttığını sağ kısmının ise duygusal zekayı gösterdiğini belirtti.Kadın beyninin sağ ve sol kısımlarının gelişme oranının dengede olduğunu dile getiren Tanrıöver, kadınların duygusal zekasının erkeklere göre daha gelişmiş olduğunu ifade etti.Kadınların erkeklere göre daha detaycı olduğunu ve beyninin sağ ve sol kısımlarını aynı anda çalıştırdığını vurgulayan Tanrıöver, şöyle devam etti: "Erkek beyni kutucuklardan oluşur ve bu kutucukların hiçbiri birbiriyle temas etmiyor. Hepsi farklı. Bir erkek konuşmaya başladığı zaman sadece bir kutucuğunu kullanıyor ve diğer kutucuklara hiç temas etmiyor. Bazı kutucuklar büyük. Örneğin benim eşimde kocaman bir futbol kutucuğu var. Erkeklerin iş kutucuğu ayrı, para kutucuğu ayrı, aşk kutucuğu ayrı. Buna karşılık kadınların da beyninde farklı yerler var ama kadınlarda kutucuklar yok. Kadınlarda alanlar var. Bu alanlar tel örgüyle bağlı. Bildiğiniz bir network. İş alanı, ev alanı, para alanı, çocuk alanı gibi her alan birbiriyle bağlı. Kadın beyninde tüm alanlar birbiriyle kontak halinde.Erkekler hiçbir şey düşünmeden saatlerce oturabilirken biz kadınların bir şey düşünmeden durduğu bir an yok. Kadın beyni hiç durmuyor. Erkekler bir işi beynindeki sadece bir düğmeyle yaparken kadınlar onlarca düğme kullanarak yapıyor. Aslında belki de işimizi zorlaştırıyoruz. Bir erkek ve kadına 'Bir şey içmeye gidelim mi?' sorusunu sorduğumuzda erkeğin vereceği cevap bellidir. İçeceği şeyi düşünür ve cevabını verir. Aynı şey bir kadın için hangi elbiseyi giyeceğinden hangi ayakkabı giyeceğine ne renk giyeceğine kadar birçok düşünceyle karşılaşır. Bunları düşünmekten kadınlar gittiği yerde ne içeceğini düşünemez. Kadınlar o kadar çok detaylandırıyor ki kendini yoruyor."  

Aprel 26, 2019 14:06

Dolar kuru 4-5 haftada 5.20’lerden 6’ya yaklaşırken, TL değer kaybetti

Dolar/TL, dün Merkez Bankası toplantısından faizlerin yüzde 24'te sabit tutulmasına karşın sıkı para politikasına ilişkin yumuşayan ifadeleri nedeniyle 5.98 üzerini gördü. Piyasalar, kur ve petrol fiyatlarındaki yükselişle enflasyon beklentisinin karamsarlaşmasına karşın faiz indirimini dışlamayan metin nedeniyle gelecek haftaki enflasyon raporu toplantısında açıklama bekliyor. 26 Nisan cuma günü dolar 5.94 ile açıldı ve günün ilk saatlerinde yarım puan değer kazanarak 5.95 üzerine çıktı.Dolar kuru, dün Merkez Bankası toplantısında faiz değişmezken 'ek sıkılaştırma' ifadesinin PPK metninden çıkarmasıyla sert yükseldi ve Türk Lirası varlıklar kayıp yaşadı.Uzmanlar metindeki değişikliklerin güvercin ve daha "gevşeme yanlısı" bir tonda olduğuna dikkat çekerken 5.89 olan dolar/TL bir anda 5.9820'ye kadar yükseldi. Dolar kuru 4-5 haftada 5.20'lerden 6'ya yaklaşırken, TL yılbaşından bu yana yüzde 10'un üzerinde değer kaybetti. Borsa İstanbul'daki kayıp yüzde 2'yi aştı, bankacılık endeksi ise yüzde 4'ün üzerinde geriledi. Merkez Bankası'nın toplantı metninde kur ve petrol fiyatlarının önceki dönemin aksine enflasyonu yukarı çeker hale getirildiği de öne çıktı. Enflasyon konusunda Merkez Bankası'nın önceki toplantıya göre daha karamsar olduğu anlaşılmasına rağmen neden güvercin mesaj verdiği de soru işaretleri uyandırdı.26 Nisan cuma günü dolar kuru 5.94 ile başladı ve günün ilk saatlerinde yarım puan değer kazanarak 5.95 üzerine çıktı. 5.95 Euro 6.63, sterlin ise 7.68 TL'den işlem görüyor.  

Aprel 26, 2019 14:02

Türk Hava Yolları’nın doğrudan uçtuğu Havana seferlerinde

1 Mayıs İşçi Bayramı'nı Küba da kutlamak isteyenler, Küba turlarına ve uçuşlarına büyük ilgi gösterdi. Bazı turlarda talepler nedeniyle kontenajanlar tükendi. Türk Hava Yolları'nın da doğrudan uçtuğu Havana seferlerinde de talep patlaması yaşanınca, birçok seferde yer kalmadı.1 Mayıs İşçi Bayramı yaklaştığı için Türkiye´den Küba'ya gidişlerde artışlar yaşanıyor. 1 Mayıs'ı Havana'da kutlamak isteyen Türkler'in ilgisi nedeniyle her yıl tur şirketlerinin her yıl düzenlediği Küba turlarına bu yıl da ilgi büyük oldu.1 Mayıs'ı kapsayan 10-13 günlük turlar 2 bin 700 ila 4 bin dolar arasında değişirken, bazı turlarda yoğun talep nedeniyle yer kalmadı. Havana'ya 1 Mayıs kutlamalarının yapıldığı Devrim Meydanı'nda yer almak için 1,000 dolayında Türk vatandaşının gideceği tahmin ediliyor. Küba'ya olan ilgi THY'nin Havana seferlerinde yoğun talep patlamasına yol açtı.Yoğun taleplerden dolayı 13 saat 10 dakika süren Havana uçuşlarında bilet fiyatları tek yönde business sınıfında 20 bin liraya kadar yükseldi.Türk Hava Yolları´nın 2016 yılı Aralık ayından itibaren 305 yolcu kapasiteli Airbus 330 tipi uçaklarla haftada üç sefer düzenlediği İstanbul-Havana-Caracas (Venezuela) uçuşlarında doluluk oranları yüzde 80´leri geçiyor. THY ile 2017 yılında sadece Havana çıkışlı 37 bin kişi uçuş yaptı. Geçen yıl ise THY´nin Havana´ya yolcu rakamının 50 bine ulaştığı tahmin ediliyor. 13 saat 10 dakika süren İstanbul-Havana uçuşu sonrası aynı uçak Venezuela´nın başkenti Caracas´a devam ediyor.Birçok Türk sadece Küba´yı görmekle yetinmeyip Küba'dan cruise gemileri ile hareketle Jamaika, Karayipler, Cayman Adaları gibi tatil merkezlerine de turlara katılıyor.  

Aprel 26, 2019 13:56

Rramazan öncesi gıda fiyatı araştırması

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Ramazan öncesi gıda fiyatı araştırmasını yayınladı. TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar marketlerde geçen ay sonuna göre 6 üründe fiyat değişimi görülmezken, 11 ürünün fiyatında azalış, 23 ürünün fiyatında ise artış olduğunu belirtti.Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel  Başkanı Şemsi Bayraktar, TZOB Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, Ramazan öncesi gıda fiyatlarının seviyesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ramazana sayılı günler kala market fiyatlarına bakıldığında, geçen ay sonuna kıyasla 6 üründe fiyat değişimi görülmediğini, 11 ürünün fiyatının azaldığını, 23 üründe ise fiyat artışı olduğunu ifade eden Bayraktar, "Kırmızı mercimek, kuru üzüm, kuru incir, zeytinyağı, ayçiçeği yağı ve toz şeker fiyatında değişim yaşanmadı. Fiyat düşüşü yüzde 48 ile en fazla sivri biberde meydana geldi. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 35,5 ile yeşil soğan, yüzde 20,3 ile patlıcan, yüzde 19,3 ile salatalık, yüzde 16,3 ile ıspanak ve yüzde 14,8 ile kabak izledi." diye konuştu.Bayraktar, üretici fiyatlarında ise geçen ay sonuna göre 13 üründe fiyat değişimi olmadığına, 8 ürünün fiyatında azalma, 11 ürünün fiyatında artış olduğuna işaret ederek, "Fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 53,1 ile sivri biber oldu. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 38,9 ile patlıcan, yüzde 30,8 ile salatalık izledi." ifadesini kullandı.  

Aprel 26, 2019 13:52

ABD, Venezuela’nın Houston’daki konsolosunu “istenmeyen kişi” ilan etti

Maduro, ABD'nin Venezuela maslahatgüzarı Todd Robinson ve bir diğer üst düzey diplomat olan Brian Naranjo'ya "askeri komploya" dahil olduğu suçlamasıyla ülkeyi terk etmesi için 48 saat süre vermişti. ABD Dışişleri Bakanlığı, sınır dışı edilmesi talimatı verilen diplomatların Washington'daki Venezuela Büyükelçiliği maslahatgüzarı ve Houston'daki Venezuela konsolosluğundaki başkonsolos yardımcısı olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı ayrıca "Bu eylem Maduro rejiminin Caracas'ta ABD Büyükelçiliği maslahatgüzarı ve yardımcısını istenmeyen kişi ilan etme kararına verilen karşılık" dedi. Venezuela'nın sosyalist Cumhurbaşkanı Maduro, Pazar günü yapılan seçimleri kazanarak ikinci dönem için bu göreve seçilmişti.ABD, Venezuela'nın Washington Büyükelçiliği maslahatgüzarı ile Houston'daki konsolosunu "istenmeyen kişi" ilan etti.ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Venezuelalı maslahatgüzar ve konsolosun geri gönderilme kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.Nauert, bu kararın Vienna Anlaşması kapsamında aldığını vurgulayarak, "ABD Dışişleri Bakanlığı VenezuelaElçiliğindeki maslahatgüzarı ve Venezuela'nın Houston'daki konsolosunu istenmeyen kişi ilan etti. Bu kişilerin ABD'den ayrılması için 48 saat süre tanındı." ifadesini kullandı.Venezuela'da hafta sonu yapılan seçimlerin ardından ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela hükümetine yeni ekonomik yaptırımlar getirilmesini öngören başkanlık kararnamesini Pazartesi günü imzalamıştı. Kararname ile ABD vatandaşlarının Venezuela hükümetinin petrol ve diğer varlıklarıyla ilgili satış alacaklarına yönelik ticari işlemlere dahil olması yasaklanmıştı. Kararnameyle Venezuela hükümetinin kamu mallarını tasfiye etme yetkisi de sınırlandırılıyor.

May 24, 2018 15:51