“Türkiye’ye minnettarız fakat…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Tayyip Abi' diye hitap eden Kırgızistan Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Kırgızistan'da Fethullah Gülen'in adamlarının darbe yapabileceği yönündeki iddiaları "absürt" olarak nitelendirdi. Yerli ve yabancı basın mensuplarının katıldığı basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atanbayev, bir gazetecinin Mevlüt Çavuşoğlu'nun iddialarını sorması üzerine, "Bu, absürt bir iddiadır" dedi. Basın toplantısında türkiye ile ilişkilere de değinen Atambayev,  TC Dışişleri bakanı Çavuşoğlu'na, "Şayet kendileri bu kadar akıllıysa, o zaman neden kendi ülkelerindeki darbeyi zamanında fark edemediler? Bu iddialar absürddür. Biz, tabii ki, bütün tavsiyeleri dikkate alacağız ve bu konuyla ilgili bilgileri inceleyeceğiz. Fakat bizi korkutmaya ve bize bir şey öğretmeye gerek yok" diye konuştu. Atambayev, Türkiye'nin zor zamanlarda Kırgızistan'a yaptığı yardımlardan ötürü minnettar olduklarını, fakat hiç kimsenin bir başka ülkeye kendi şartlarını dayatmaya hakkı olmadığını ifade etti. Atambayev, "Biz, egemen bir ülkeyiz ve bize neyin gerekli olup olmadığına, kendimiz karar vermeliyiz. Ülkeler birbirlerine hiçbir şart olmaksızın yardım etmeli, bizim her söylenene evet diyeceğimizi zannetmemelidir. Yoksa, öyle bir yardım bize lazım değildir. O yardımı geri alabilirsiniz. Biz, ülkelere, yaptıkları yardımlardan ötürü minnettarız, fakat hiç kimse bize, şart dayatmamalı." diye konuştu.

Avqust 1, 2016 2:24

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin askıya alındığı Avrupa Konseyi’ne bildirildi

Fransa hükümeti, OHAL’in 6 ay daha uzatılması kararı sonrası Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni askıya aldığını Avrupa Konseyi’ne bildirdi. Fransa’da geçtiğimiz hafta üçüncü kez uzatılan olağanüstü hal uygulaması (OHAL) sonrası Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) askıya alındığı Avrupa Konseyi’ne bildirildi. AİHS’nin Fransa tarafından geçici olarak askıya alındığına dair mektup, Fransa’nın Avrupa Konseyi Nezdinde Daimi Temsilcisi Jocelyne Caballero tarafından Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’a iletildi. Mektupta, 13 Kasım 2015’te Paris’te meydana gelen saldırılar sonrası 14 Kasım 2015'te üç aylık bir süreyle OHAL ilan edildiği, görülen lüzum üzerine OHAL'in 26 Şubat 2016 ve 26 Mayıs 2016 tarihlerinde üçer ay uzatıldığı aktarıldı. 13 Haziran’da Paris yakınlarında 2 polis memurunun öldürülmesi ve 14 Temmuz’da Nice kentinde 84 kişinin hayatını kaybettiği saldırı sonrası kamu düzeni ve tüm yurtta vatandaşların hayatlarının tehlike altında oluşu gerekçesiyle, OHAL’in üçüncü kez ve 6 ay süreyle uzatıldığı bildirildi. Fransa tarafından Avrupa Konseyi’ne iletilen mektupta, AİHS’nin 15. maddesi gereği, OHAL süresince bazı sorumluluk ve yükümlülüklerin geçici süreyle askıya alındığı belirtilirken, belirlenen adreslere baskınlar da dahil tüm yurtta güvenliği sağlamak amacıyla her türlü önlemin alınacağı ifade edildi. Fransız OHAL kanununda yapılan değişiklikle, bundan böyle baskınlar sırasında kişisel bilgisayar veya telefonlardaki tüm bilgilerin kopyalanması ve işletilmesinin de mümkün olacağı kaydedilen mektupta, Fransız hükümetinin alınan önlemlerle ilgili yerel yönetimi ve sivil toplum kuruluşlarını da bilgilendireceği belirtiliyor. AİHS’nin 15. maddesi, taraf devletlerin hükümetlerine, istisnai koşullarda, sözleşme kapsamındaki belirli hak ve özgürlükleri koruma yükümlülüklerini geçici, kısıtlı ve denetimli bir şekilde askıya alma imkanı sunuyor. Şimdiye kadar 8 ülke AİHS’ni askıya aldı. Geçen yıl, Paris saldırılarından sonra Fransa, ülkenin doğusundaki gelişmeler sonrasında da Ukrayna, sözleşmeyi askıya aldıklarını açıklamıştı. AİHS’nin askıya alınması, sözleşmeye taraf ülkelerden birinin bazı durumlarda “Sözleşmedeki yükümlülüklerden bazılarını yerine getiremediği” ve bu nedenle askıya aldığı anlamına geliyor. AİHS geçici olarak ve belirli bir süre askıya alınabiliyor. Sözleşmenin tüm maddeleri askıya alınamıyor.    

İyul 27, 2016 2:30

Vize kısıtlamalarının kaldırılması için çalışmalara başlanılacaktır

Başbakan Yardımcısı Arkadiy Dvorkoviç, Moskova'da Türk heyeti ile yaptıkları  toplantının ardından “Türkiye ile vize  rejimini görüşme kararı aldık” dedi. Dvorkoviç, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Türk meslektaşlarıyla ikili ilişkilerin tüm alanlarını masaya yatırdıklarını söyledi.  Dvorkoviç, iki ülke liderinin telefon görüşmesinin ardından ticari, ekonomik ve yatırım ilişkileriyle diğer tüm alanlardaki işbirliğinin adım adım düzelmesi için görüşmeler yapılmasına ilişkin talimat verildiğini belirtti.  Başbakan Yardımcısı Dvorkoviç, dün yapılan görüşmeleri başlıklar halinde şöyle sıraladı: “Dışişleri Bakanları, yetkili makamlar, kolluk kuvvetleri ve özel servisler arasında görüşmelerin yapılması konusunda anlaştık. Terör örgütlerine bağlı kişilerin Rusya'da bulunmamaları konusunda garanti sağlanması gerek. İlgili makamlar arasında bu konuda gerekli karşılıklı anlayış sağlandığı zaman bu vize kısıtlamalarının kaldırılması için çalışmalara başlanılacaktır. Türkiye'nin talebi üzerine görev seyahatleri, iş adamlarının seyahatleri ve diğer vatandaş kategorilerinin seyahatleri konusunun ayrıca değerlendirilmesinde anlaştık.”  Dvorkoviç dünkü Türk-Rus heyetlerinin görüşmelerinin ardından yaptığı açıklamalarda genel olarak önceki yıllarda oluşan işbirliği düzeyine yeniden çıkma ve bazı alanlarda ilerleme konusunda anlaşıldığını söyledi ve gazetecilerin sorularını yanıtladı. Davorkoviç, Rusya Türkiye arasında charter uçak seferleriyle ilgili soruyu  ise “Bu şirketlerin ne zaman hazır olacağına bağlı. Siyasi kararı biz engel olmadan hazırlayacağız. Şirketlerin hazır olacağı konusunda bir şey söyleyemem. Ayrıca, nükleer santral Akkuyu inşaatı da dahil olmak üzere yatırım projelerini değerlendirdik. Hızla ilerlemeyi umuyoruz.” dedi.  Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Milletvekili ve Duma Eğitim Komisyonu Başkanı Vyaçeslav Nikonov, Fetullah Gülen’in ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) için çalıştığını ve ABD'nin Gülen’i Türkiye’ye iade etmeyeceğini söyledi. Rus devlet televizyonu Rossiya 1'de yayımlanan programda konuşan Nikonov  “Bu darbe girişiminde Amerikan izi var. Gülen’in CIA için çalıştığını ve çalışmaya devam ettiğini herkes epey zamandır biliyor. Gülen’i iade etmeyecekler”diye konuştu.  “Bölgedeki durum ve istikrarsızlık dikkate alınınca bu projenin yapılması doğru mu? “şeklindeki soruyu Dvarkoviç net bir şekilde” Her bölgenin kendi riskleri kendi artıları var. Türk akımının projelendirme aşamasında tüm bu riskler dikkate alındı.” diye yanıtladı.    

İyul 27, 2016 2:21

Rus heyeti inceleme yapmak için Türkiye’ye geliyor

Türkiye ile Rusya arasındaki charter seferlerinin yeniden başlaması için Rus heyeti inceleme yapmak için Türkiye'ye geliyor. Rusya ile ilişkileri normalleştirmek için iki tarafın başbakan yardımcıları dün bir araya geldi. Charter seferlerinin başlaması için bir Rus heyetin Türkiye’de inceleme yapması kararlaştırıldı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dün Rus mevkidaşı Arkadiy Dvorkoviç ile Moskova'da bir araya geldi. Görüşmede Rusya ile uçak krizinin ardından duran charter seferlerinin yenilenme konusu da masaya yatırıldı. Arkadiy Dvorkoviç, uzman bir heyet gönderileceğini belirterek "Bizim uzmanlarımız havalimanları, oteller ve turistlerin bulundukları diğer yerlerdeki güvenlik önlemlerini görmeleri ve bu önlemlerin yeterli olduğu konusunda emin olmaları için Türkiye'ye davet edildi. Bunun temelinde hükümet charter seferlerinin yenilenmesi için karar alabilir" diye konuştu. Bozulan ilişkiler konusunda iki tarafın adımlar attığı görüşmede konuşan Mehmet Şimşek, "İlişkilerimizi hızlı şekilde normale döndürerek hatta 24 Kasım tarihinin de öncesine taşımak için buradayız" dedi. Rusya Federasyonu'nun sadece önemli bir komşu olmadığına vurgu yapan Şimşek, "Önemli ve stratejik bir ortağımızdır. Ama bugün sadece bunun ötesine taşımak için buradayız. Ümit ediyorum eski zamanlardaki gibi değil de bütün alanlarda ilişkilerimizi en üst seviyeye çıkarmak için buradayız. Bildiğim kadarı ile charter seferlerinin başlaması için ilave güvenlik önlemleri alındı. Son dönemde yaşadığımız talihsiz süreçte Rusya'nın demokrasiden yana bize verdiği destekten dolayı da çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık da charter seferleri konusunda müjdenin iki liderin buluşacağı 9 Ağustos'ta verilebileceğini söyledi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 9 Ağustos'ta Rusya'nın St. Petersburg şehrinde bir araya geleceğini söyledi. Putin'in danışmanı Dmitri Peskov da dün iki liderin uzun sürenin ardından ilk kez bir araya geleceğini belirterek "Görüşmenin gündemi henüz belli değil. Konuşulacak çok konu var" değerlendirmesinde bulundu.  

İyul 27, 2016 2:12

TBMM’den tarihi mektup…

15 Temmuz akşamı defalarca bombalanan TBMM’den, dünya ülkelerinin parlamentolarına FETÖ'nün içyüzünü anlatan mektup gönderildi. TBMM Dışişleri Komisyonu’ndan tüm dünya ülkelerine gönderilen mektupta, darbe girişimininOrdu içerisinde illegal olarak örgütlenen azınlık bir grup tarafından yapıldığı belirtilerek, “Hukuk devletini ve demokrasiyi hedef alan bu girişim, bir askeri darbeden öte tüm toplum tarafından ülke tarihinin yaşadığı en büyük ve en organize terör saldırısı olarak algılanmıştır” denildi. “Mart 1998’den bu yana ABD Pensilvanya’da yaşayan ve eski bir vaiz olan Fetullah Gülen’in lideri olduğu bu terörist örgütün 24 saat geçmeden bastırılan girişimi sırasında, ülke tarihinin en kanlı ve şiddetli saldırıları yaşanmıştır” denilen mektupta, TBMM’nin de aralarında bulunduğu binaların bombalandığı belirtildi. FETÖ’nün dünyada, “Hizmet Hareketi” ismiyle kurumsallaştığı kaydedilen mektupta, özetle şöyle denildi: “IŞİD benzeri olan ve dünyayı ele geçireceğine inanan mesiyanik inançlara sahip FETÖ, Türkiye’nin yanı sıra 100’ün üstünde ülkede örgütlenmeyi başarmıştır. 1964 yılından bu yana faaliyet gösteren örgüt ‘ılımlı İslam’ ve dinlerarası diyalog söylemini esas alan söylemleri veeğitim odaklı faaliyetleriyle tanınmıştır. Tüm dünyadaki faaliyetleriyle insan sermayesi ve kurumsal yapısını büyütmeyi başaran örgüt, yıllık yaklaşık 25 milyar dolarlık ciroya ulaşmayı başarmıştır. Ayrıca birçok legal ve illegal istihbarat ve terör örgütüyle de ortak çalışmalar yürüten örgüt, faaliyet gösterdiği ülkelerde her türlü yasadışı dinleme ve izlemeler gerçekleştirmiştir.” Örgütün yaptığı gizli video çekimleriyle de ülkede siyaset dahil pek çok alanda baskı, şantaj ve tehditleri gerçekleştirdiği kaydedilen mektupta, “Rakibi olarak gördüğü askerler, polisler, sivil bürokratlar, siyasetçiler ve gazeteciler ile kendisine yardımda bulunmayan çok sayıda işadamını, açtığı çete davaları yoluyla sindirmiş ve hapse atmıştır. 17-25 Aralık 2013 tarihlerinde ise bir başka yargı darbesi girişimiyle ve ortaya çıkardığı binlerce yasadışı dinleme ve izleme faaliyetiyle doğrudan dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’ı ve Ak Parti hükûmetini hedef alarak, ülke siyasetini dizayn etmeye kalkışmıştır” denildi. Mektup, tüm dost ve müttefik ülkelere, Türkiye’yi FETÖ ile mücadelede yalnız bırakmamaları çağrısıyla son buldu.  

İyul 27, 2016 2:03

FETÖ’nün en iyi organize olduğu ülkelerden biri…

Kırgızistan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) en geniş ve en derin şekilde organize göründüğü ülkelerden biri olmasıyla dikkat çekiyor. Türkiye'de darbe girişiminde bulunan FETÖ'nün Kırgızistan'daki faaliyetleri, Sovyetler Birliğinin dağılmasının hemen ardından başladı. Örgütle bağlantılı olduğu belirtilen Sebat Uluslararası Eğitim Kurumları, Kırgızistan Eğitim Bakanlığı ile 2 Mayıs 1992'de işbirliği anlaşması imzaladı. Anlaşma Sebat Eğitim Kurumlarına, okul açma hakkı getiriyordu. FETÖ bağlantılı eğitim kurumlarının ilk okulu Bişkek'teki erkek lisesi oldu. Yeni bağımsız ülkenin yaşadığı sıkıntıları ve Kırgız halkının Türkiye'ye olan yakınlığını kullanan FETÖ, ülke genelinde hızla yayıldı. Yedi bölgede okullar ve yurtlar açarak faaliyetlerini sürdüren Sebat Uluslararası Eğitim Kurumlarının bünyesinde bugün, 9 ilk ve ortaokul, 16 lise, Silk Road ve Cambridge adı altında iki uluslararası okul ile Uluslararası Atatürk Alatoo Üniversitesi bulunuyor. Kitaplar çıkartan, dergiler yayınlayan, konferanslar düzenleyen Sebat Eğitim Kurumlarının okullarında her yıl 10 bin öğrencinin eğitim aldığı biliniyor. FETÖ'ye yakın bu okullardan mezun olanlar çeşitli dernekler kurarak örgütleniyor. Başarılı öğrencilere "ücretsiz eğitim" verdiği algısını güçlü tutmaya çalışan Sebat Eğitim Kurumlarının Kırgızistan'da 100 milyon doları aşkın malvarlığının olduğu vurgulanıyor. Bu kurumlarda yaklaşık 2 bin 200 kişi çalışıyor. Kırgızistan'da örgüte yakınlığıyla bilinen okullardan mezunların, devletin tüm kademelerinde görevli olduğuna dikkat çekiliyor. Fetullah Gülen Terör Örgütü, dahil olduğu her ülkedeki gibi Kırgızistan'da da yayın organı sahibi durumunda. Örgüt, politikalarını "Zaman-Kırgızistan" gazetesiyle yaymaya çalışıyor.

İyul 26, 2016 2:37