İtalya Başbakanı Matteo Renzi, askeri darbeye açıkça karşı olduklarını dile getirirken, darbe girişimi sonrası Türkiye’de yapılan tutuklamaları eleştirdi. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, askeri darbeye açıkça karşı olduklarını dile getirirken, darbe girişimi sonrası Türkiye’de profesörlerin ve gazetecilerin de tutuklandığını söyleyerek, “Türkiye kişileri değil, geleceğini hapsediyor” diye konuştu. Lideri olduğu Demokrat Parti’nin (PD) dünkü genel kurul toplantısında bir konuşma yapan Matteo Renzi, Türkiye’deki darbe girişimi ve ardından yaşanan gelişmelere de değindi. “Bazıları bizi, Dışişleri Bakanımızı (Paolo Gentiloni) darbeye karşı durduk diye eleştirdi” diyen Renzi, “Çok açıktır ki, hiçbir siyasi çözümün yolu, askeri darbeden geçemez, tanklar yollarda yürüyemez. Kim bugün bu pozisyonumuzdan şikayetçiyse, bazı şeyleri hesaba katmıyor demektir. Birçok argümanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’la tartışmış olan Kürt partisi (HDP) bile açıkça sorunların askeri darbeyle çözülemeyeceğini belirtti” diye konuştu. Özellikle Romano Prodi ve Silvio Berlusconi olmak üzere, İtalya hükümetlerinin Türkiye ile her zaman çok güçlü diyalogu olduğunun altını çizen Renzi, şöyle devam etti: “İşte bu nedenle İtalya olarak Türk kurumları ve Türk yetkililerine şunu söylüyoruz: Profesörleri ve gazetecileri hapse atan bir ülke kişileri değil, geleceğini hapsediyor. Biz bunu her zaman söyledik. Davutoğlu başbakanken Avrupa Birliği (AB) Konseyi Toplantısı sırasında bir araya geldiğimizde de, yapılan uzun konuşmalar arasında gazetecilerin serbest bırakılmasını söyleyen de İtalya’ydı.” Türkiye’nin dostu olduklarını, sorunların askeri darbeyle çözülemeyeceğine inandıklarını tekrar dile getiren Renzi, ancak idam cezasının da Avrupa ile Türkiye arasında gelişigüzel bir konu değil, temel bir nokta olduğunu da ekledi. Türkiye ile AB arasında imzalanan sığınmacı anlaşmasına da değinen Renzi, “Sığınmacılarla ilgili hiçbir anlaşma, insan haklarıyla değiştirilemez” dedi. Renzi’nin bu sözlerini partilileri uzun süre alkışladı. İtalya’da, 15 Temmuz’daki darbe girişimi sonrası Türkiye’de çok sayıda kişinin gözaltına alınması ya da görevinden el çektirilmesi birçok kesimce eleştirilmiş, bu ülkeyle yapılan sığınmacı anlaşmasının durdurulması çağrıları yapılmıştı.