Fatih Terim Karadağ galibiyeti sonrası…

Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, Karadağ galibiyeti sonrası "Son dakika da olsa, içinde de başta da olsa kazanmak güzel bir şey. İyi bir hazırlık maçı oldu. Kora kor mücadele ile dolu. Kazandığımız için daha çok memnunum" dedi. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim, A Milli Futbol Takımının, 2016 Avrupa Şampiyonası öncesi Antalya kampında Karadağ ile oynadığı hazırlık maçı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Karadağ'ın gücü, oynama isteği, oynatmama isteği ve çok adamla savunmasının rakibi açma adına zor olduğuna değinen Terim, özellikle ikinci yarı yaptığı oyuncu değişikliği ile daha çok pozisyon bulduklarını söyledi. İlk yarıda yüzde 73 topa sahip olma oranıyla daha üstün olduklarını, bunun karşılığının da daha fazla gol pozisyonu üretmeleri gerektiğine dikkati çeken Terim, "Son dakika da olsa, içinde de başta da olsa kazanmak güzel bir şey. İyi bir hazırlık maçı oldu. Kora kor mücadele ile dolu. Kazandığımız için daha çok memnunum" diye konuştu. Gazetecilerin, ikinci yarıda ay yıldızlıların hücumda Burak ve Cenk ile çift forvet oynamasının sorulması üzerine Terim, ikinci yarıda bir- iki değişiklik sonrası taktiksel bazı müdahaleler yaptığını söyledi. Şampiyona öncesi sahada her türlü oyunu görmek açısından önemli bir maç oynadıklarını vurgulayan Terim, ilk milli maçında performansı ile dikkati çeken Emre Mor ile ilgili soruya da şu cevabı verdi: "Açıkçası burada olmasına sebep, sıra dışı oyuncu olması. Sıradan oyuncu olsa burada olmaz. Zaten hiç bir puan maçında bizle değildi. Ama bütün arkadaşlarıma onun alınmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Etkili bir oyuncu daha 18 yaşında belki de götüreceğim, belli değil. Daha karar vermedim ama memnunum. 45 dakikada ilk defa oynayan 18 yaşındaki çocuk kolay değildi. Onun adına ülkem adına milli takım adına sevindim, enteresan oyuncu." Terim, takımın son durumu hakkında şunları söyledi: "Slovenya'da göreceğiz. Oyun şablonumuz oyun kurgumuz var. Sıkıntılarda ne yapabiliriz onların hepsini bilmek lazım. Hazırlık maçında denemezsek nerede deneyeceğiz. 3 gün önce kupa oynandı onun gerilimi var. Bir çok oyuncu eksik Caner gibi son 2 ay oynamadı neredeyse. Hepsini ayrı ayrı yukarda birleştirmeye çalışıyoruz. 10-15 gün içerisinde daha yükseğe çekeceğiz."

May 29, 2016 11:50

İstanbul’un fethinin 563. yılı…

İstanbul'un fethinin 563. yılı dolayısıyla Yenikapı Miting Alanı'nda "Fetih Şöleni" düzenlendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım helikopterle törenin yapılacağı alana geldi. Başbakan Yıldırım'ın ardından vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde: "Fetih, Batı'nın aşılmaz sandığı duvarların aşılmasıdır. Fetihten sonra, bizi bu memleketten koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul'u görmeden, İstanbul'u yaşamadan geçen ömür eksiktir. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü mübarek olsun, kutlu olsun. Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz'e değil Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler. Bu millet yüz yıl önce, hasta adam ilan ettikleri Osmanlı'nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara, hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıl dönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz. Bu millet yüz yıl önce, hasta adam ilan ettikleri Osmanlı'nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara, hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıl dönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz. Nereden nerelere geldik. Bize bunu layık görmeyenler şimdi aslını görüyorlar. Çünkü, bizim fiilimizin ulaştığı yere ülkemizdeki birileri var ya onların hayalleri bile ulaşamaz. Bizi dünyada seven var, sevmeyen var. Bize çok dua eden toplumlar da var ama maalesef hiçbirinin imkanları bizden daha ileri değil. Onlar da ümitlerini Türkiye'ye bağlamışdurumdalar, size bağlamış durumdalar, bize bağlamış durumdalar. Türkiye'de iktidarda olduğumuz 13 yıl içerisinde cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma seferberliğini biz gerçekleştirdik. Bize ne dediler 'Boğazın altından tünel, metro yapamazsınız' dediler. Niye yapamayalım Benim ecdadım Osmanlı, projesini yapmış. Osmanlı, projesini yapmış, bunlar 'Yapamayız' diyorlar. Ne oldu yaptık mı Yaptık." Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satırbaşları şu şekilde: "Fetih demek; bu necip millete hizmet etmek demektir, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yapmaktır, Osman Gazi Köprüsü'nü yapmak, iki kıtayı birbiriyle birleştirmek demektir, diriliş ateşini tutuşturmak, geleceğe umutla, kararlılıkla yürümektir. Miskinlik örtüsünden sıyrılmak, doğrularak yeniden tarih sahnesine çıkmaktır fetih. Bütün dinler, kültürler, milliyet ve medeniyetler varlıklarını bizim kurduğumuz dünyada gerçeğe dönüştürdüler. Azmanlaşan kibirleşenlere çelik bir iradeyle karşı koymuşuz. Yeni bir fetih filizlenmesin diye terörü başımıza bela ettiler. Milletimizin evlatlarını kandırarak teröre bulaştırdılar. Şehirleri vandallara teslim ederek panik havası yaratmaya kalkıştılar. Şimdi bizi tökezletmek isteyen, birliğimize, kardeşliğimize kastedenlere karşı dimdik durmanın zamanıdır. Değil mi kardeşlerim Yeniden fetih ruhu ile şahlanmanın, hizmeti ülkenin her köşesine götürmenin zamanıdır. Yıkmanın değil yapmanın, inşa etmenin, imar etmenin zamanıdır. Sınırlarımızı aşarak, her mazlumun avuç dolusu dualarında yer alma zamanıdır."Fetih töreni için Yenikapı'da sur şeklinde 4 bin 500 metrelik dev bir sahne kurulurken, 3 boyutlu ekranlar, İstanbul'un fethinde kullanılan toplar ve kadırgalar getirildi. Tören için yapılan çalışmalarda bin 200 kişi çalıştı.

May 29, 2016 11:24

Fransa’da devam eden olaylarla birlikte petrol rafinerisi bloke edildi

Fransa'da yeni çalışma yasa tasarısına tepkiler kapsamında Paris'in de yer aldığı Ile de France bölgesindeki petrol rafinerisine giden yollar kapatıldı. Rafinerinin gün içerisinde bloke edilmesiyle, Paris ve çevresinde de yakıt sıkıntısı baş göstermeye başladı. Fransa'nın en büyük işçi konfederasyonu CGT'den yapılan açıklamada, Seine-et-Marne'de bulunan ve Paris'in de yer aldığı Ile de France bölgesine dağıtım yapan Grandpuits petrol rafinerisinin bloke edildiği duyuruldu. Rafineriye giden yolları araçlar ve lastiklerle kapatan eylemciler, yasa tasarısı parlamentodan çekilmeden eylemlerine son vermeyeceklerini söylüyor. Rafinerinin gün içerisinde bloke edilmesiyle, Paris ve çevresinde de yakıt sıkıntısı baş göstermeye başladı. Paris'te bazı benzinlikler önünde kuyruklar oluşurken bazı benzinlikler de yakıt olmadığı için benzin pompalarının üzerine "benzin yok" uyarısı astı. Ile de France'da 76, ülke çapında ise bin 500 benzin istasyonunda benzin tükendi. Hafta sonundan itibaren kademeli olarak başlayan yol kapatma eylemleriyle göstericiler, rafinerilerden ve depolardan akaryakıt istasyonlarına nakil yapılmasını engelliyor. Ülkede bulunan 8 petrol rafinerisinden 6'sı eylemler nedeniyle yakıt gönderimi yapamıyor. Fransa'nın kuzey kesimlerinde haftasonundan itibaren araç sahipleri benzin bulabilmek için uzun kuyruklar oluştururken, bazı sürücüler ve benzinlik sahipleri arasında da kavgalar yaşandığı gözlendi. Bazı benzin istasyonları ise her araç başına sadece 20 litre benzin verirken, sendikalar grevin ilerleyen günlerde daha da artacağını bildirdi. İsrail gezisinde bulunan Fransa Başbakanı Manuel Valls ise greve rağmen herhangi bir stok sıkıntısı olmadığı, tasarıdan asla vazgeçmeyeceklerini söyledi.

May 24, 2016 9:17

Cezayir’de 55 televizyon kanalının kapatılacağı belirtildi

Cezayir'de ruhsatsız faaliyet gösteren yaklaşık 55 televizyon kanalının, yeni hazırlanan kanuna uymamaları halinde kapatılacağı belirtildi.Cezayir Başbakanı Abdulmalik Sellal, başkent Cezayir'de Fikir Mülkiyeti Hükümet Divanında yaptığı konuşmada, "Cezayir'deki 60 televizyon kanalından 5'i sadece izinli, geri kalanı yasal olmayan yollarla faaliyet gösteriyor. Yabancı ülke kanunlarına tabiler." dedi. İletişim Bakanını en kısa sürede durumu düzenlemesi ve denetlemesi için görevlendirdiğini belirten Sellal, görsel-işitsel basının denetim altına alınması için bir mekanizma oluşturulacağını aktardı. Bu sektöre ilişkin bir otokontrol beklendiğini ve bu nedenle kasıtlı olarak kanunda boşluk bırakıldığını anlatan Sellal, ifade ve basın özgürlüğünü kabul ettiklerini ancak toplumsal ilkelerin kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı. Medya sektörünün tamahkar bir azınlık nedeniyle kirlendiğini söyleyen Sellal, bazı kanalların kara propaganda, özel hayatın ihlali, kin, tarafgirlik ve fitneyi kullandıklarını savundu. Bu kanalların geleceğine ilişkin değerlendirmede bulunan Sellal, hükümetin hazırladığı kanunun televizyon kanallarının çalışma şartlarını ve görevlerini belirlediğini, bunlara uyanların Cezayir televizyon kanalı olarak ruhsat alabileceğini ve hükmet desteğini de kazanacağını ama kanuna uymayanların bu ülkede çalışmasına izin verilmeyeceğini kaydetti. Cezayir'de Aralık 2011'de hükümetin işitsel ve görsel medyadaki tekelini kıran yeni basın yasası çıkarıldı ancak televizyon ve radyoların çalışmasını düzenleyen kanun henüz yasalaşmadı. 2012'de haber, sanat ve siyasi içerikli programlar yapan onlarca kanal açıldı ve bunlar Cezayir'de faaliyet göstermelerine izin verilen yabancı kanallar olarak resmiyet kazandı. Bu kanallar, ilgili kanunun bulunmaması nedeniyle yurt dışından yayın yapmak zorunda kaldı.

May 24, 2016 9:08

Suriye’nin Rakka kentine geniş çaplı operasyon başlatıldı…

Suriye'de IŞİD'in merkez olarak kullandığı Rakka kentini, ondan geri almak için uzun süredir hazırlığı yapılan operasyonun bugün saat 14.00 sıralarında başladığı duyuruldu. Operasyona Kobani'nin güneyinden, içerisinde YPG'nin de bulunduğu Demokratik Suriye Güçleri, Ehrar Rakka ve Liwa Tahrir Tugaylarının katıldığı belirtiliyor. Bölgedeki yerel kaynaklar ile Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkan Mesut Barzani'ye yakınlığı ile bilinen 'Rudaw' adlı internet haber kuruluşunun, 'Flaş' koduyla geçtiği habere göre, Rakka operasyonu bugün saat 14.00 sıralarında başladı. Kobani'nin 50 kilometre güneyinde bulunan Ayn İsa Kasabasından 3 kol halinde başlatılan operasyona, içerisinde YPG'nin de bulunduğu Demokratik Suriye Güçleri, Ehrar Rakka ve Liwa Tahrir Tugaylarının katıldığı belirtiliyor. Operasyona koalisyon güçlerinin havadan destek verdiği belirtilirken, öncelikle ilk hedefin Rakka'yı kuzeyden kuşatmak olduğu öğrenildi. Bir süre önce Suriye'nin Rojava bölgesinde bulunan Kobani'ye giden ABD Merkez Kuvvetler Komutanı (CENTCOM) General Joseph Votel, orada operasyona katılacak olan Demokratik Suriye Güçleri yetkili ve komutanları ile görüşmüştü. ABD'li komutan görüşmede, Rakka operasyonuna başlanması durumunda ellerinden gelen desteği kendilerine sunacağını da söylemişti. ABD'li komutan Votel, Suriye'den sonra Ankara'ya gelmişti.

May 24, 2016 8:55

Almanya Başbakanı Angela Merkel’den Türkiye açıklaması

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile Türkiye arasında Suriyeli sığınmacılarla ilgili varılan anlaşmanın hedefinin, insanların korunmasının yanı sıra sığınmacıların Türkiye'ye getirdiği yükün Avrupa ülkeleri arasında adil şekilde paylaşılması ve AB dış sınırlarının korunması olduğunu söyledi. Başbakan Merkel, Alman "Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung" gazetesine verdiği demeçte, Türkiye ile Almanya ve diğer AB ülkeleri arasındaki ilişkilere değindi. Merkel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini bazı konularda hayal kırıklığına uğratıp uğratmadığı sorusuna karşılık, "Hayır, ben kendisini yıllardır tanıyorum. Nitekim İstanbul'daki Uluslararası İnsani Zirve'ye katılacağım ve Türkiye Cumhurbaşkanı'yla da tüm önemli konular hakkında konuşacağım. AB-Türkiye anlaşmasının hedefi, yükün adil şekilde paylaşımı ve AB ülkeleri dış sınırlarının korunmasıdır." ifadesini kullandı. Sığınmacılarla ilgili anlaşmanın tüm tarafların çıkarına olup olmadığı sorusu üzerine Merkel, "Bunun Alman, Avrupa ve Türk tarafının da çıkarına olduğuna kesinlikle inanıyorum. Özellikle de savaştan kaçan ve insan tacirlerinin eline düşenlerin çıkarına. Türkiye, Avrupa'ya doğrudan komşu olan önemli bir partnerdir. Ayrıca Avrupa'da tam istediğim gibi ortak bir sığınmacı politikasına sahip olsak ve tüm Avrupa ülkeleri adil bir dayanışma gösterse bile böyle bir anlaşmaya ihtiyaç duyardık. Çünkü ancak bu sayede sığınmacıların ülkelerinden kaçma nedenlerini anlayabiliriz." dedi. Merkel, sığınmacılara mümkün olduğu kadar kendi ülkelerinde kalmaları için imkan sağlanması gerektiğini ifade ederek "Türkiye, ülkedeki 3 milyon Suriyeli ile büyük sorumluluk üstlendi. Haklı olarak yükün paylaşılmasını istiyor. Sahillerinde büyük ölçüde insan kaçakçılığı yapılması ve hala insanların denizde boğulması Türkiye'nin de çıkarına olamaz. AB-Türkiye anlaşmasının asıl nedenlerinden biri de Ege Denizi'ni bu suçlulara teslim etmemek. Ve bu konuda önemli ilerlemeler kaydedildi. Biz Avrupalılar sürekli dillendirdiğimiz değerleri ciddiye alacaksak sorumluluklarımıza da bağlı kalmalıyız. Hem sığınmacıları kabul etme hem de sığınmacıların ülkelerinden kaçış sebeplerine karşı mücadele etme konularında." diye konuştu. Başbakan Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşüncelerinin ne olduğu sorusuna, "Psikolojik analizler yapmak benim görevim değil. Benim ve tüm siyasetin görevi de farklılıkları tespit etmek ve ortak yanları araştırmaktır. Almanya ve Avrupa'nın Türkiye ile yoğun şekilde işbirliği yapmasında açık çıkarlar vardır. Bu Türkiye için de geçerli. Almanya'da 3 milyon Türk asıllı yaşıyor ve Türkiye AB dış sınırlarına komşu bir ülke. Türkiye son yıllarda kayda değer ekonomik gelişme gösterdi. Türk Cumhurbaşkanı'nın da buna katkısı büyük." yanıtını verdi. Türkiye'deki bazı gelişmeleri endişeyle izlediklerini kaydeden Merkel, "PKK bir terör örgütüdür. Biz, Almanların görüşü de bu yönde. Ancak bizler Kürt halkının da Türkiye'de eşit haklarla yerini almasını ve iyi bir geleceğe sahip olmasını istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Tüm ülkeler arasında karşılıklı bağımlılıkların bulunduğunu, yine de her zaman her ülkedeki olumsuzlukları gündeme getireceklerini ifade edenMerkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB'yi eleştirdiğinin hatırlatılması üzerine de "Ben Türkiye'nin vaatlerini izlemeye yoğunlaşıyorum. Şu ana kadar hepsini güvenilir şekilde yerine getiriyor ve tabii ki Türk Cumhurbaşkanı'yla gelişmeleri görüşeceğim. Her halükarda Avrupa'nın da vaatlerini yerine getirmesi için sebepler görüyorum." diye konuştu. Almanya'da Türkiye'ye yönelik bazı eleştirileri anlayıp anlayamadığının sorulması üzerine de Merkel, şunları kaydetti: "Tabii anlıyorum. Aslında bu eleştiriler Türkiye ile olan büyük çıkarların da bir işareti. Türkiye NATO içinde partnerimiz ve Suriye'deki krizi de yakından yaşıyor. Kilis'e düzenli olarak füzeler düşüyor ve sınırın bir kısmı da DAEŞ tarafından kontrol ediliyor. Bunun göz önünde bulundurulması gerekir. Her zaman birbirinin hakkında konuşulması yerine karşılıklı olarak oturulup konuşulması daha iyidir. Beni şaşırtan, bazı insanların başarısızlıklara sevinmesi. Başlangıçta böyle bir anlaşmanın yapılamayacağı, bu nedenle baştan hiç denemememiz gerektiği söylendi. Anlaşmayı yaptığımızda, bu işlemeyecek denildi. Artık Yunanistan'a yüzde 90 daha az sığınmacı geliyor. Yeni sorunlar ortaya çıktığında artık anlaşmanın gerçekten de işlemeyeceği söyleniyor. Ben böyle düşünüp çalışmam. Bu anlaşmanın uygulanması bir süreçtir. Gerekli şartlar henüz yerine getirilmediği için Türklere yönelik seyahat özgürlüğünün gerçekleşmesi gibi konular daha uzun sürecek olursa neler yapabileceğimize ve hangi adımları atacağımıza bakarız." Başbakan Merkel, Türk vatandaşlarına getirilmesi planlanan vize serbestisiyle ilgili, "Vize serbestisi konusunda yıllardır konuşuyoruz. Taraflar 2013 yılında, bunun gerçekleşmesi için gerekli olan şartları içeren bir dosya hazırladı. Bunlar Türkiye'deki standartlarla ilgilidir ve bu ülkede değişiklikler öngörmektedir." ifadelerini kullandı. Merkel, genel başkanlığını yaptığı Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi ile Bavyera eyaletindeki kardeş parti konumundaki Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin ve koalisyon ortağı olan Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) de geçen yıl kasım başında, Türkiye ile varılan anlaşma, vize serbestisi ve Türkiye'deki sığınmacılara maddi yardım yapılması konusunda görüş birliği sağladığını hatırlattı. Angela Merkel ayrıca Almanya'da sığınmacıların kabul edilmesi konusundaki tartışmaların halkı kutuplaştırdığını ancak halkın büyük kısmının kendilerini desteklediğini söyleyerek sığınmacıların korunması ve mülteci yurtlarına yönelik saldırıların durdurulması için de polis sayısını artırdıklarını dile getirdi. Dünyada hala büyük tehditlerin, şiddetin ve çatışmaların yaşandığına dikkati çeken Merkel, "Endişeler kalıcı. Daha önce işsizlik sorunu ön plandaydı. Şimdi ise güvenliğimiz ve İslamiyet ile olan ilişkimiz. Her zaman, anayasamızın herkes için açık olduğunu ancak sorumlulukları da beraberinde getirdiğini söylemeliyiz. Mülteci yurtlarına yönelik saldırılar da yılbaşı gecesinde Köln'de yaşanan taciz olayları da yasaktır. İnsanlara daha fazla güven vermek için polis sayısını artırıyoruz. Geçmişin hatalarından ders alabilmek için, entegrasyonun daha iyi ve daha erken gerçekleşmesi için çaba harcıyoruz. Bu süreçlerin zamana ihtiyacı var." şeklinde konuştu.

May 22, 2016 3:52