Geçtiğimiz günlerde İran resmi kanallarından birinde çok sinsice ve bilinçle tezgahlanmış bir oyun sahneye konulmuştu. Bu oyunun temelinde Türklüğü aşağılayan ve hakir gören bir zihniyet vardı. Olayın gerçekleştiği ilk günlerde duygusal tepki vermeden önce sağduyulu düşünme ihtiyacı ve ihtiyatı ile yazmadım. Bu günlerde hadisenin biraz durulduğunu düşünerek kaleme almayı uygun gördüm. Öncelikle oyunun bir otelde geçmesinin ve otel işletmecisinin Fars, otelde konaklayanların ise dilinden Türk-aksanından ise Azerbaycan coğrafyasından olduğu anlaşılmaktadır. Bu düşünce ile İran’da yaşamakta olan Türklerin geçici, Farsların ise o yerin sahibi olduğu mesajı verilmektedir. Sanırım böylesine saçma bir düşüncenin dayatılmasına “DUR” deme zamanı geldi-geçiyor. Aynı oyunda Türklerin kaba, cahil, görgüsüz ve temizlik anlayışından yoksun olduğu izlenimi vermek için, konuk olanların otel odasının koktuğunu söylemesi üzerine, güya bir ön araştırmadan sonra anlaşılıyor ki kokunun odadan değil, konuk çocuğun ağzından geldiğini tespit etmiş oluyorlar. Bu tespiti biraz daha irdelediklerinde yine görülüyor ki çocuk diş fırçası diye, tuvalet fırçasını kullanmış. Tüm bu sahnelerin her biri detaylı bir şekilde ve ustaca işlenmiştir. Bu gelişmeler karşısında İran resmi yetkilileri yapılan bu hatayı düzeltme yoluna gittiklerini göstermek için oyunu sahneye koyanları işten el çektirmişler ve hedef kitleye yönelik yetkililer “ÖZÜR” mahiyetinde bir açıklama yapıyorlar. “BU YAPILANLARI TASVİP ETMİYORUZ, BİZ AZERİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUZ !” Özrü kabahatinden büyük! İran coğrafyasında günlerdir tepki protestoları var ve “HARAY HARAY MEN TÜRKEM!”sloganları ile İran’ı sallamaktalar, oysa, onlar azerilerden özür dilemekteler! Kim bu azeriler? Böyle bir millet var mı? Yoksa İran yönetimi nüfusunun çoğunluğunu teşkil eden Türklerden haberi yok muydu? Acaba İran Yönetiminin onların Türk değil “AZERİ” olduğunu söylemesinde bir maksatları mı var? Tüm yukarıdaki sorularımızın bir tek cevabı var. Evet! İran Yönetiminin, Azerilerden özür dilemesinin bir maksadı var. İran’da yaşamakta olan Azerbaycan Türklüğünün Türk kimliğinden rahatsız olan İran yönetimi bunu sulandırmak ve “AZERİLİK” diye bir millet var etme anlayışının bir sonucudur. Bir taraftan Azerilik, diğer taraftan Azerbaycanlılık kavramları ile milli Türk kimliğinin sulandırılmasından biz Azerbaycan Türklüğü rahatsızlık duymaktayız. Biz Azerbaycan Türkleri olarak, Türk dünyasının güzide bir parçasıyız. Nasıl ki Balkan Türklerine “Balkani” denilmiyorsa, nasıl ki Kırım Türklüğüne “Kırımi” denilmiyorsa, Azerbaycan Türklerine de “Azeri” denilmesi, bir oyunun parçasıdır. Tüm bunlardan sonra, İran Yönetimini akıl yoluna davet ederek, Başta Türklük olmak kaydı ile İran Türklüğünden özür dilemesini talep ediyoruz. Ermenilere, Kürtlere verdikleri anadilde eğitim haklarından, bir parçasını da İran sınırları içinde(Farslardan bile çok) birinci çoğunluk olan Azerbaycan Türklüğüne ve de İran Türklüğüne vermesini bekliyoruz. Aksi taktirde her geçen gün İran’ın kan kaybedeceğini, emperyal güçler için yeni oyun sahası olacağını hatta üçüncü dünya savaşının bölgemiz sınırları içine sıkıştırılmak istendiği bu günler için uygun biz zemin yaratmaktan ibaret olacağını buradan beyan ediyorum. Bu durumun, bölgemizdeki hiç bir halkın yararına olmayacağı gibi Farsların da yararına olmayacaktır…
Polis Akademiyasına kursantların qəbulu başlayıb
2017-2018-ci tədris ili üçün qəbul şərtləri və qaydaları…
Buraxılış imtahanları iyunun 21-də keçiriləcək
“MİLLİ GEYİM GÜNÜ” layihəsinə start verildi
Heydər Əliyev – 93
İqtisad Universiteti 2018/2019-cu tədris ilinə yeniliklərlə başlayacaq
Без Шуша нет Карабаха, а без Карабаха нет Азербайджана…
Film Festival: “The fulfillment of the promise: Secrets of Vilnius”
Messi influenzato…
“Вниз по течению”…