TAHLİL-TESPİT II
Batı kanadının çökmekte olduğu bu günlerde, Dünyanın geleceğini belirleyici olan Orta Dünya’dır. ABD ve Avrupa eksenli Batı, çöküşün eşiğinde kıvranırken, Çin eksenli Doğu yükselişin sarhoşluğuna ve rehavetine kapılmadan temkinli adımlarla ilerlemektedir. Doğu ile Batı arasında kalan, özellikle Asya’nın batısındaki ülkeler, yani Türklerin yoğunluklu yaşadığı, Rusların hakim olduğu coğrafya, 21. Yüzyıl Dünya siyasetinin belirleyicisi olacaklardır.
Güç Dengesi açısından, günümüzde ABD-ÇİN dengesi Çin lehine değişmekte ve merkezi güç Çin olmaktadır. ABD nin çöküşü sonrasında nüfusu ve üretim gücü ile Çin merkezi güç olunca, o gün iki milyarı aşan nüfusunun barınma ve gıda ihtiyacının temininde zorlanacaktır. Küresel Isınmanın ve çölleşmenin sonucu olarak Dünyada üretim kaynaklarındaki sıkıntı Çin’i de etkileyecek ve özellikle gıda üretim alanlarına ihtiyaç duyacaktır. O gün geldiğinde Çin için en elverişli alan, yanı başında Küresel Isınma sonucunda elverişli tarım havzasına dönüşmüş olan Sibirya iştah kabartacaktır. Çin, Rusya kontrolünde ancak Türklerin yoğun yaşadığı Sibirya topraklarına doğru açılım yapmaya ihtiyaç duyacaktır. Her ne kadar Batı karşısında bu gün iki müttefik olsalar da, o gün geldiğinde karşı karşıya kalmaları kaçınılmazdır. Süper Güç olacak olan Çin karşısında Rusya’nın direnme şansı olmayacağı gibi, Çin’in durdurulmasını tek başına sağlaması mümkün olmayacaktır. İşte! Tam bu sırada Rusya ile birlikte hareket edebilecek, Orta Asaya’da Çin’in karşısında durabilecek yegane güç Türkler olacaktır. Bu konuda elbet Türk devletlerinin de tek başlarına direnmesi de söz konusu olamaz. Ancak ve ancak Türklerin Birlikteliğinden geçen Orta Asya savunması, “Rusya-Türk Birliği” ortaklığına götürür. Tarihinde Talas ırmağının batısına geçemeyen Çin, ekonomisiyle Dünyayı kası-kavurmakla kalmaz, askeri gücüyle de Asya’nın kuzeyini ve Orta Asya’yı boydan boya istila edebilir. Tüm bu olabileceklerin karşısını Türk Birliği ve Rusya ortaklığıyla kesebiliriz.
Bu teorinin en can alıcı noktası, karşılıklı güvenden geçer ki, geçmişten gelen yaşanmışlıklar, bizim tarafımızdan Rusların güvenilmezliğine işaret etse de, toplumda çelişkili sesleri yükseltse de devletlerin siyasetinde duygusallığa yer vermeden, karşılıklı menfaatler doğrultusunda yürütülmeli, Türk ve Rus işbirliği sağlıklı ve de güvene dayalı bir zemine taşınmalıdır.
Polis Akademiyasına kursantların qəbulu başlayıb
2017-2018-ci tədris ili üçün qəbul şərtləri və qaydaları…
Buraxılış imtahanları iyunun 21-də keçiriləcək
“MİLLİ GEYİM GÜNÜ” layihəsinə start verildi
Heydər Əliyev – 93
İqtisad Universiteti 2018/2019-cu tədris ilinə yeniliklərlə başlayacaq
Без Шуша нет Карабаха, а без Карабаха нет Азербайджана…
Film Festival: “The fulfillment of the promise: Secrets of Vilnius”
Messi influenzato…
“Вниз по течению”…