I YAZI
Genellikle “neden batıya değil de, doğuya ve İran gibi kapalı bir ülkeye gezi?” sorusuyla çok karşılaştım. Bizim gezilerimiz tamamen misyon ve kültürümüzü tanımak formatında olduğu için, gezilerimizi Azerbaycan Türk Kültürünün yaşadığı, doğuya yapmak gerektiğini çok önemsiyoruz. Azerbaycan ve İran; bu iki ülke Azerbaycan Kültürünü özünde barındıran, “Tebriz” şehri ise en derin noktasını oluşturan, adeta Türklüğün temel taşlarından birisi diyebileceğimiz, geçmişten gelen medeniyetimizin deryasıdır. Henüz görmeden aşık olduğum ve adına şiirler yazdığım Tebriz… İnanıyorum ki İran turlarına katılan ve İran’ı gezmeğe giden binlerce insanımız vardır. Tahran merkezli uçuşlar yapılır ve İsfehan, Şiraz, Yezd, “Persepolis” gezilir ve geriye dönülür. Elbette büyük İran coğrafyasını gezebilmek en azından 15-20 günlük bir zamana ve maddi olarak da yüklü miktarda maddiyata ihtiyaç vardır. Oysa bizlerde zaman ve maddiyat konusunda sıkıntı vardı ve en kısa zamanda en verimli geziyi nasıl yaparız, konusuna odaklanmıştık. Grubumuz inanılmaz pozitif anlayışa sahip, herkesin olabildiğince hoşgörülü yaklaşımıyla tüm hazırlıklarımız iyi gidiyordu. Hele, İran-Flamingo-parvaz-Tebriz adlı Turizm firması ile bu organizasyonu görüşmeye başladığımızda, onların da heyecanını görmek mümkündü çünkü; söz konusu firmanın Türkiye’ye yolcu göndermesi yoğun olmakla birlikte, Türkiye’den İran’a münferiden giden grupları saymazsak, misyon amaçlı böyle bir geziye ilk defa aracılık edeceklerdi. Onları önceden uyarmıştım ve misafirlerimizin her biri ayrı derinlikte ve bilgi sahibi-akademik insanlardı, hatta çoğunluğunun kadın olması da gezimizi daha bir anlamlı kılıyordu. Bildiğiniz gibi, İran’da ülkemizdeki gibi giyim serbest değildi ve İslam geleneklerine uygun, keskin kuralları vardı. Tüm bunlara rağmen, hanımlar tereddüt etmeden bu geziye katılmak istemişlerdi. Peki neydi onları bu kadar kararlı kılan şey? Onlar da benim gibi Türk tarihinin en önemli kaynak akışını ve mayalanmasını özünde barındıran yerin İran coğrafyası olduğunu bildiklerinden olsa gerek, bu geziyi heyecanla istemekteydiler… 07 Haziran günü saat 13 00 te İstanbul Havalimanında gezi grubumuz toplandığında 18 kişi-18 yürek, İran-ATA Havayollarından biletlerimizi onaylattıktan sonra, pasaport kontrol noktasından geçtik ve 15 50 hareket saatli uçağa bindik. Maalesef İran’a uygulanan ambargo yüzünden olsa gerek, uçağımız eski bir uçaktı, diye düşündüm. Sonuçta bir ilki başlatıyorduk: Tebriz’e indiğimizde saatimiz 20 00 yi gösteriyordu ki, ülkeler arasında bir buçuk saatlik fark vardı. Derhal bizleri karşılayan organizasyon firmamız yetkilisi Emin Bey ve rehberimiz Muhammed Bey havaalanında yetkilileri ayarlamış, işlemlerimiz hızlıca bitirilmişti. Lüks ve konforlu otobüse bindiğimizde Tebriz’de akşam yemeğine geçtik, çok güzel ve otantik donatılmış bir lokantada akşam yemeğini yedik. Karşılaştığımız herkesin sevgisine mahzar olmakla birlikte, herkesin duru Türkçe konuştuğu bu yerde konukların hayretinin yanı sıra mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Hele Türkistan Dernek Başkanı Ekber Yassa bey restoranın önünde 10 yaşlarında bir kızla konuştuğunda, yüzündeki şaşkınlık görmeye değerdi. Bu şirin kıza adını sorduğunda, İstanbul Türkçesi ile “Pınar” cevabı verince, böyle güzel konuşmayı nereden öğrendiğini-kursa mı gittiğini sorduğunda kız, televizyondan öğrendiğini ve oralarda Türkiye televizyonlarını hep izlediklerini ifade ettiğinde, Ekber Bey, kızı kucaklayarak alnından öpmesi hepimizi duygulandırmıştı. Yemek yediğimiz yer şehrin yüksekçe bir yerindeydi. Vadi içine boydan boya uzanmış haliyle, tüm evlatlarını bağrına basmış, sıkıntılarına rağmen güzelliğinden ve asaletinden bir şey kaybetmeyen anaç bir kadın; her şeye rağmen zaman karşısında dimdik ayakta kalabilmiş, mübariz bir yiğitlik sembolü gibi karşımdaydı Tebriz. Tarih boyunca nice kervanları karşılamış-yola salmış, birçok beşer gelmiş-geçmiş oysa, bizimle yurt olmuş, bizim kültürümüzle yaşamış ve hala yaşamaya devam etme arzusunu korumakta özünde…
Polis Akademiyasına kursantların qəbulu başlayıb
2017-2018-ci tədris ili üçün qəbul şərtləri və qaydaları…
Buraxılış imtahanları iyunun 21-də keçiriləcək
“MİLLİ GEYİM GÜNÜ” layihəsinə start verildi
Heydər Əliyev – 93
İqtisad Universiteti 2018/2019-cu tədris ilinə yeniliklərlə başlayacaq
Без Шуша нет Карабаха, а без Карабаха нет Азербайджана…
Film Festival: “The fulfillment of the promise: Secrets of Vilnius”
Messi influenzato…
“Вниз по течению”…